KÜLTÜR & SANAT Haber Girişi : 08 Mayıs 2010 21:28

İnternethaber.com'da Nusaybin Sempozyumu Yazısı

İnternethaber.com'da Nusaybin Sempozyumu Yazısı
Güneydoğu Anadolu Bölgesi ilkokul kitaplarında bereketin eski adresi olarak yer alırdı. O zamanlar da Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bazı hareketler oluyordu, ama Türkiye bunları pek hissetmiyordu.
İnternethaber.com Yazarı Nazım Alpman'ın "Mezopotamya Uygarlığından Nusaybin" sempozyumu konulu köşe yazısı
 
Güneydoğu Anadolu Bölgesi ilkokul kitaplarında bereketin eski adresi olarak yer alırdı. O zamanlar da Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bazı hareketler oluyordu, ama Türkiye bunları pek hissetmiyordu.
Olaylar olduğu yerde kalıyordu.
Ne zaman ki 12 Eylül geldi, “terörün kökünü kazıyacağım” diye bütün bölgeyi ateş topuna çevirdi işte o zamandan sonra bu bereketli topraklar, toprak olmaktan çıktı üzerinde yaşayanlar için bir yeryüzü cehennemi haline getirildi.
Güneydoğu’da sağlı, sollu, pek çok örgüt boy gösterdi. Hepsi zamanla tarih sahnesinden çekildi, silinip gitti.
Sadece 1984’te eylemlere başlayan PKK bu kategorinin dışına çıkabildi.
PKK örgütünün gelişme gösterdiği yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri de bütün muharip gücünü yeniledi, dünyanın sayılı orduları arasında ilk 10’a girdi.
Bu muhariplik düzeyi ile PKK örgütünün gelişmesi aynı yıllara denk geldi.
Savaşma gücünü yükseltmek için sert koşullarda eğitim gerekir. Sağlam bir de rakip tabii…
1984 ile 1999 arasında bölgede bunların hepsi fazlasıyla vardı.
Sadece huzur yoktu!
 
TERÖRE OLAN İHTİYAÇ
 
Muharebelerde ateş gücü yükselince konuşmalar duyulmaz olur. Her türlü sakin ses otomatik silahların gölgesinde kalır.  
Nasıl kavgada yumruk sayılmaz ise silahlı çatışmalarda da ölenin kalanın fazlaca hesabı yapılamaz.
Kimse de sisini çıkartamaz. Çıkartan olursa anında susturulur. Güneydoğu Anadolu’da olduğu gibi…
Terör ile ona karşı verilen mücadele arasında sıkı bağlar oluşabilir. Çünkü onun da bir Pazar payı vardır! Terör biterse, mücadelesi de biter! Terör bitmezse ona karşı mücadele de bitmez. Silah üretimi ve tüketimi de bitmez.
Yıllardır kamuoyunun karşısına “hesap sorulamaz” kalkanıyla çıkan güçler bugünlerde zor anlar yaşıyorlar. Mesela ailelerine silahlı çatışmada şehit oldu denilerek teslim edilen Mehmetçiklerin ölüm raporları farklı şeyler söylemeye başladı. Önce intihar etti açıklamaları geliyor. Sonra otopsi raporu “sırtından tek kurşun yarası” ile öldü diyor.
Son Tunceli baskını da kafalarda yeni soru işaretleri oluşturuyor. Soru işareti çengeline takılanlar arasında Cumhurbaşkanı, Başbakan, İçişleri Bakanı gibi devletin zirvesinde yer alanlar da katılınca haliyle dönüp sormak gerekiyor:
-Ne oluyor, Acaba terör olayları da mı ihaleye çıktı?
Ya da sipariş mi veriliyor?
Konuya ilgi duyanlar Milliyet’ten Mehmet Tezkan’ın 7 Mayıs tarihli yazısını baştan sona okusunlar.
 
NUSAYBİN SEMPOZYUMU
 
Bugün Nusaybin’de son derece önemli bir sempozyum başlıyor. Nusaybin Belediyesi tarafından düzenlenen “Mezopotamya Kültüründe Nusaybin’in Yeri” başlıklı toplantı Cumartesi ve Pazar sabahtan akşama kadar aralıksız oturumlarla iki gün sürecek.
Sempozyumun basın bölümünde oturarak bu tarih, coğrafya, kültür, sanat dolu bilgi fırtınasına tanıklık edecek olmaktan dolayı kendimi şanslı kabul ediyorum.
Güneydoğu denilince akla her zaman “terör” geliyor, getiriliyor. Oysa Güneydoğu değerli gazeteci Azer Bortaçina’nın büyük emeklerle gezip, dolaşıp yazdığı kitabının başlığında duruyor: Kültürün Gerçek Tanığı: Güneydoğu Anadolu!
Nusaybin’deki toplantı bu açıdan çok önemli… Pek çok akademisyen, din adamı, sanatçı ve yazar bu büyük buluşmaya katkı yapacak. Güneydoğu Anadolu’nun sahici gündemi gözler önüne serilecek. O zaman bir kez daha göreceğiz ki:
-Kültürün kalbi Güneydoğu Anadolu! / İnternethaber.com - Nusaybinim.com