KÜLTÜR & SANAT Haber Girişi : 08 Mayıs 2010 11:59

'Mezopotamya Uygarlığında Nusaybin' Sempozyumu başladı

'Mezopotamya Uygarlığında Nusaybin' Sempozyumu başladı
Mardinin Nusaybin ilçesi Belediyesi tarafından organize edilen Mezopotamya uygarlığından Nusaybin Sempozyumu başladı. Sempozyuma, Nusaybinle ilgili araştırmalar yapmış Irak,
'Mezopotamya Uygarlığında Nusaybin' Sempozyumu başladı
MEZOPOTAMYA UYGARLIĞINDA NUSAYBİN’ SEMPOZYUMU BAŞLADI
— BDP EŞ BAŞKANI KIŞANAK;
“KUZEY MEZOPOTAMYA’NIN EN BÜYÜK ŞEHRİ NUSAYBİN’DE OLMANIN GURURUNU YAŞIYORUM”
— NUSAYBİN BELEDİYE BAŞKANI GÖKKAN;
“MOR YAKUB KİLİSESİ İLE ZEYNELABİDİN CAMİSİ YAN YANADIR VE ONURLU BİR BARIŞIN UMUDUYLA DİRENİYOR”

 
Arif Altunkaynak - Abdullatif Altunkaynak
Mardin’in Nusaybin ilçesi Belediyesi tarafından organize edilen “Mezopotamya uygarlığından Nusaybin” Sempozyumu başladı. Sempozyuma, Nusaybin’le ilgili araştırmalar yapmış Irak, Suriye ve Avrupa ülkelerinden çok sayıda akademisyen katılıyor.
 Nusaybin Belediyesi tarafından organize edilen ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından da desteklenen “Mezopotamya uygarlığından Nusaybin” Sempozyumu Belediye Başkanı Ayşe Gökkan’ın açılış konuşmasıyla başladı.

 Konuşmasına “Hepinizi kadim kentte, Ava Spi’nin serinliği, Bagok dağının sıcaklığı, Kürt, Süryani, Arap, Yezidi, Alevi renginde, tarihin içine sindiremediği Kamışlı – Nusaybin Sınır hasretiyle selamlıyor, Beyaz Güller kentine hoş geldiniz” şeklinde başlayan Başkan Gökkan konuşmasını şöyle sürdürdü;
 “Nusaybin, Mezopotamya tarihine ışık tutmuş, Sümer, Huri, Mitani, Asur, Med ve Pers gibi birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış, sınırları hala içine sindirememiş, renkleri soldurmaktan kurtarmayı bekleyen bir tarihi sempozyuma ev sahipliği yapıyor. Kürt, Arap, Süryani, Yezidi ve Alevi, yan yana yaşamış renklerdir. Kıtalar tarihini birleştiren Nusaybin ve Geçiş yolu Gırnavas, Politika, ticaret, bilim, felsefe, kültür – sanat etnik kimliklerin barındığı evdir. Nusaybin, dünyanın ilk üniversitesi ve bilim, edebiyat, müzik tadıyla Mor Efram, bilge Ape Musa gibi nice şahsiyetleriyle özeldir.
Nusaybinli halklar, Mor Yakup kilisesi, Zeynelabidin Camisi, Şemsi tapınağı ve havra ile yan yanadır ve bu gün onurlu bir barışın umuduyla direniyor. Sempozyumumuza sunacağımız Mezopotamya uygarlığında, Nusaybin Tarihinin yolculuğunda inanç parkını insanlığın ortak değeri yapmak, kitap olarak nesillere bırakmak ve Nusaybin kent Müzesiyle tüm renkleri kimlik olarak sunabilmeyi temenni ediyorum. Sizleri 8 Mart direnişi, Nevroz sıcaklığı, Çarşamba sor heyecanı ve Paskalya coşkusuyla selamlıyorum”.
 — DTK Eş başkanı Genç; “Mezopotamya’ya yani kaynağımıza geldik”
 Belediye Başkanı Gökkan’dan sonran Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş başkanı Yüksel Genç salona hitap etti.
 Konuşmasına; “Tarihin ve inancın kentine gelmiş olmanızdan dolayı sizleri selamlıyorum” diyerek başlayan DTK Eşbaşkanı Genç; “Bu gün dünyanın birçok yerinden Nusaybin’e, Mezopotamya’ya yani kaynağımıza geldik. Bu verimli kutsal kaynak kendisini unutana da unutmayana da, değerini bilene de bilmeyene de hala kucaklarını açmış bekliyor. Bin yılların tüm izlerini, izlerin insanlık suretlerini, uygarlıklarını, kavgalarını, sevinçlerini sevgilerini, ilmini, inancını ve daha pek çok özelliğini toplayarak bizi çağırıyor. Bu çağrı çok güçlü bir çağrıdır. Farklılıklarımıza rağmen bizlerin aynı kaynağın çocuğu olduğumuz anlatan bu çağrı iyi var” şeklinde konuştu.
Sempozyuma katılan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş başkanı Gülten Kışanak ise, yaşamın 6 Bin 500 yıllık kesintisiz sürdüğü Kuzey Mezopotamya’nın en büyük şehri Nusaybin’de olmaktan mutlu olduğunu söyledi.
 Mezopotamya’nın bütün halkları, ipek yolunun yolcuları, Nusaybin’in binlerce yıllık kültürünü nakış nakış işlediğini kaydeden Kışanak; “Onlarca kültürün izlerini görüyoruz bu kentte. Süryaniler, Kürtler, Araplar, Türkler, yezidiler ve daha niceleri, evlerini mabetlerini mezarlarını, suyollarını bize emanet ettiler. Bu emaneti korumak, daha da genişletmek, gelecek nesillere devretmek görevimiz ve sorumluluğumuzdur. Bu topraklarda dillerimiz, ezgilerimiz, dualarımız birbirine karıştı. Şimdilerde tel örgülerle,  mayınlı arazilerle, tek tipçi zihniyetle ayrılığa zorlansa da Nusaybin, Kuzeylinin yaşaması için hepimize azami çaba göstermeyi bir görev olarak önümüze koymaktadır. Umuyorum ki bu iki günlük sempozyum da Nusaybin şehri hakkında bir çok şey göreceğiz. Gerek toplumsal yapısını gerekse inanç, kültür ve tarihi zenginliğini değerli bilim insanlarından dinlemenin ufkumuzu açacağına eminim” dedi.
 
Açılış konuşmalarından sonra Moderatörlüğünü Doç. Dr. Necmi Karul'un yaptığı 1. otumda: Yar. Doç. Dr. Ahmet Yıldırım; Nusaybin ve çevresinin Coğrafi yapısı ve eko sistemi, Nicola Laneri; Bronz çağda Yukarı Mezopotamya ve hırbemerdon tepe ile Doç. Dr. Aslı Erim Özdoğan; Kerküşti Höyüğü ve Arkeoloji konularında sunumlarını yaptı.
 Sempozyumda açılışına, Kürtçe, Türkçe, Arapça, Süryanica, İngilizce ve Fransızca sunumlar yapacak Akademisyenler yanı sıra, Turabdin Metropoliti Samuel Aktaş, Duhok Üniversitesi Rektörü Dr. Asmat M. Khalid, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Feleknas Uca, çevre ilçe ve belde belediye başkanları katıldı. / Nusaybinim.com - Nusaybin Postası Gazetesi