POLİTİKA Haber Girişi : 06 Aralık 2017 09:26

Nusaybin'de "Demirtaş ve Yüksekdağ" açıklaması

Nusaybin'de "Demirtaş ve Yüksekdağ" açıklaması
HDP Nusaybin ilçe teşkilatı, tutuklu bulunan Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ'ın yargılanmalarıyla ilgili açıklama yaptı.
Nusaybinim Haber Servisi
HDP Nusaybin ilçe teşkilatı, tutuklu bulunan Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ’ın yargılanmalarıyla ilgili açıklama yaptı.
HDP İlçe binasında HDP İlçe Başkanı Ferhat Kut tarafından yapılan açıklamada, Demokratik siyasetin tutsak edilmesinin üzerinden bir yıl geçtiğini kaydetti.
Kut'un yaptığı basın açıklaması şöyle:
“20 Mayıs 2016'da Meclisi kendi varlığını sorgulayacak hale getiren, yasama ve kürsü dokunulmazlıklarını hiçe sayan dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla başlayan süreç, faşizmin kurumsallaşması için atılan en kritik adımdı. Kurgusal olduğu şüphesi her geçen gün artan 15 Temmuz Darbe girişimi 20 Temmuz 2016'da OHAL rejiminin hayata geçmesine neden olurken,  bu gelişmelerin sonucunda HDP'ye yönelik düşmanlığın ve saldırıların artacağından kimsenin şüphesi yoktu.
Kürt sorununun çözümsüzlüğü üzerine inşa edilmeye çalışılan yeni rejim savaşı giderek derinleştirirken, içeride ve dışarıda Kürt halkının kazanımlarına yönelik saldırılar da yoğunlaştı.
HDP muhalefetinden gücünü alan toplumun geniş kesimlerinin bu savaşa ve gidişata dur demesinin önünü kesmeyi amaçlayan iktidar, HDP’ye yönelik saldırılan Ekim ayı sonunda doruğa taşıdı. Önce belediyelerimize kayyum atadı, bileşen partilerimize ve başkanlarına yönelik operasyonlar arttı, belediye eş başkanlarımız tutuklandı, KHK ihraçları hızlandı, basın susturulmaya çalışıldı ve nihayetinde demokrasi ve özgürlüğün sesini kısmaya yönelik Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve vekillerimiz gözaltına alınıp tutuklandı. Bu tutuklamalar Türkiye siyasetinde yeni bir darbe girişimi olarak utanç sayfasında yerini alacaktır. 
Seçilmişlere yönelik bu saldın halkın özgür iradesine, eksikli de olsa bugüne kadar elde edilmişi demokratik kazanımlara yönelik, kabul edilemez bir siyasikırım operasyonudur. Faşizmin kurumsallaşmasının en önemli adımı olarak meclisin işlevsizleştirilmesi kuşkusuz Meclisin çoğulcu ve gerçek muhalif sesi olan HDP’nin susturulmasıyla mümkün olabilecekti. Ama asla susmadık ve susmayacağız. 
Soluk aldığımız her yerde barış ve demokrasi mücadelemizi faşizmin tüm saldırılarına karşı kararlı bir şekilde yükseltmeye yolumuzda ilerlemeye devam edeceğiz. “HDP ve bütün dostları ile birlikte içerde ve dışarıda faşizme karşı direneceğiz ve tarihsel olarak emin ol ki biz kazanacağız” diyen Eş Genel Başkanımızın ve tutsak tüm arkadaşlarımızın cezaevlerindeki onurlu direnişi bize yol gösterici olacaktır. 
Siyasi ve ekonomik krizin giderek derinleştiği, Türkiye’nin büyük bir yönetim krizine sürüklendiği son yıllarına damga vuran en önemli gerçeklik, tekçi otoriter rejimin inşa çabaları ile buna karşı direnen demokratik cumhuriyeti, çoğulculuğu, laikliği savunan, yeni yaşam için mücadele eden demokrasi güçleri olmuştur. Faşizmin kurumsallaşmasına karşı verilen mücadele faşizm yıkılana kadar devam edecektir. Savaşı şiddeti ve yoksulluğu halklarımızı dayatan, toplumu kutuplaştırarak iktidarın ömrünü uzatmaya çalışan Erdoğan rejimi milliyetçi, ırkçı söylemle ve bu çizgide kurduğu kirli ittifakla yol almaya çabalasa da, bu yolun çıkmaz sokak olduğunu bilinmelidir. Barış ve demokrasi mücadelesini kararlılıkla sürdüren partimizi, Türkiye halklarının ve emek demokrasi güçlerinin umudu olmaya devam ediyor."