GÜNDEM Haber Girişi : 19 Eylül 2016 17:32

Nusaybin’de hasar tespiti başvurusu için son hafta

Nusaybin’de hasar tespiti başvurusu için son hafta
Nusaybin’de sokağa çıkma yasağının kalktığı mahalleler için hasar ve zarar için son hafta girildiği bildirildi.
Nusaybinim.com Haber Servisi
Nusaybin’de sokağa çıkma yasağının kalktığı mahalleler için hasar ve zarar için son hafta girildiği bildirildi.
Nusaybin Baro temsilciliği tarafından yazılı bir açıklama yapılarak bilgilendirme yapıldı.
Nusaybin Barosu tarafından yapılan açıklama şöyle:

“SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARI BOYUNCA MEYDANA GELEN ZARARLAR VE TAZMİNİ USULÜ
Bilindiği üzere, Nusaybin ilçemizde 14.03.2016-25.07.2016 tarihleri arasında uygulanan sokağa çıkma yasakları boyunca ilçemizde yoğun çatışmalar yaşanmış maddi ve manevi zararlar ortaya çıkmıştır. Sokağa çıkma yasağının kısmen kaldırıldığı 25.07.2016 tarihinden sonra ilçeye geri dönen vatandaşlar meydana gelen zararların giderilmesi için çeşitli makamlara başvurularda bulunmaya başlamış, özellikle Nusaybin Kaymakamlığı önünde uzun kuyruklar oluşturmuşlardır. Yasağın kalkmasından sonra çeşitli kesimlerden kişilerin insanların mağduriyetlerini kullandıkları görülmüştür. İnsanlarımızın bu kişilere prim vermemesi gerekir.
Belirtmek gerekir ki; meydana gelen zararlar özel bir kanun olan 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında ödenmelidir.  Buna göre idare, önlemekle yükümlüğü olduğu halde önleyemediği veya bizzat neden olduğu zararları, nedensellik bağı, kusur şartı aranmadan ödemekle mükelleftir.

ZARARLARIN TAZMİNİ İÇİN NEREYE BAŞVURU YAPILMALIDIR?
Vatandaşlarımız bu kanun kapsamındaki zararlarının giderilmesi için Mardin Valiliği bünyesinde kurulan ZARAR TESPİT KOMİSYONU’na başvuru yapacaklardır.
5233 sayılı yasanın 4. Maddesi uyarınca Zarar tespit komisyonları illerde; bu Kanun kapsamında yapılacak başvurular üzerine on gün içinde kurulur. Komisyon, bir başkan ve altı üyeden oluşur. Valinin görevlendireceği vali yardımcısı komisyonun başkanı; maliye, bayındırlık ve iskân, tarım ve köy işleri, sağlık, sanayi ve ticaret konularında uzman ve o ilde görev yapan kamu görevlilerinden vali tarafından belirlenecek birer kişi ile baro yönetim kurulunca baroya kayıtlı olanlar arasından görevlendirilecek bir avukat komisyonun üyesidir.
Meydana gelen zararın büyüklüğü ve olağanüstü bir durum olması nedeniyle Nusaybin Kaymakamlığı bünyesinde kurulan başvuru masalarına da vatandaşlarımız zararlarının tazmini için başvurabilecektir. Nitekim vatandaşlarımızın neredeyse tümünün Kaymakamlık bünyesinde kurulan masalara başvuru yaptıklarını gözlemlemiş bulunmaktayız.

BAŞVURU DİLEKÇESİNDE NELERİN YAZILMASI GEREKİR?
  1. Mülklerinde meydana gelen zararın sokağa çıkma yasağı süresince yaşanan çatışmalar neticesinde olduğu ve 5233 sayılı yasa kapsamında zararlarını talep ettikleri belirtilmelidir.
  2. Konutlarında, işyerlerinde meydana  gelen zararları gösterir varsa fotoğraf, video kaydı dilekçeye ek olarak sunulmalıdır. Bu kayıtlar CD’ye yüklenip Komisyona sunulabilir.
  3. Varsa bina tapusu ve arsa tapusunun, yapı ruhsatının dilekçeye eklenmesi gerekmektedir.
  4. Bina veya arsa tapusu yoksa konutlarının, iş yerlerinin su/elektrik/internet/telefon faturaları dilekçeye eklenmelidir.
  5. Kiracı olup eşyaları için  başvuru yapmak isteyenler kira sözleşmelerini, ikametgah belgelerini dilekçe ekinde sunmalıdırlar.
  6. Başvuru dilekçesine adli sicil kaydı da eklenmelidir.
BAŞVURUNUN SÜRESİ VAR MIDIR?
5233 sayılı yasanın ‘’Başvurunun süresi, şekli, incelenmesi ve sonuçlandırılması’’  başlıklı 6. Maddesi uyarınca;
Zarar gören veya mirasçılarının veya yetkili temsilcilerinin zarar konusu olayın öğrenilmesinden itibaren altmış gün içinde, her hâlde olayın meydana gelmesinden itibaren bir yıl içinde zararın gerçekleştiği veya zarar konusu olayın meydana geldiği il valiliğine başvurmaları hâlinde gerekli işlemlere başlanır. Bu sürelerden sonra yapılacak başvurular kabul edilmez.
İfade etmek gerekir ki yasağın halen sürdüğü ve telle çevrili 6 mahallede konut,işyeri sahibi olan  vatandaşlar açısından 60 günlük başvuru süresinin başladığı söylenemez. Zira ifade ettiğimiz üzere zarar öğrenme tarihi itibariyle başlamakta olup yasaklı 6 mahallede mülk sahibi vatandaşlarımızın hemen başvuru yapması için bir neden yoktur. Ancak kimi vatandaşların konutlarını sigorta ettirdiklerini ve  gerekli izinler alındıktan sonra hasar tespiti için sigorta eksperi ile evlerini görmeye gittikleri de yaşanmaktadır.  Söz konusu vatandaşlar için sürenin başladığı söylenebilir. Zira zarar öğrenilmiş sayılmaktadır.  Bu durumda olan vatandaşlarımızın  hak kaybı yaşamamaları adına Zarar  Tespit Komisyonuna usulüne uygun dilekçe ile  60 günlük süre içinde başvuru yapmalarında fayda vardır.

HANGİ ZARARLAR İSTENEBİLİR?
5233 sayılı yasanın ‘’Karşılanacak zararlar’’ başlıklı 7. Maddesi uyarınca ;
         1) Hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar.
         2) Yaralanma, engelli hâle gelme ve ölüm hâllerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri. (1)
         3) Terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddî zararlar talep edilebilir.

İŞYERİNİ ÇALIŞTIRAMAMAKTAN KAYNAKLI KAZANÇ KAYBI TALEP EDİLEBİLİR Mİ?
14.03.2016-25.03.2016 tarihli arasında uygulanan sokağa çıkma yasağı boyunca iş yeri sahiplerinin kazanç kaybı yaşadığı mutlaktır. 5233 sayılı yasanın 7. Maddesinin c bendi kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklı maddi zararların talep edilebileceğini öngörmektedir. Kanunun bizce açık bu maddesi ve hukuk devleti olmanın kaçınılmaz neticesi olarak bizce, işyeri sahiplerinin uğradıkları kazanç kaybının başka yerdeki emsal işyerlerinin aylık kazançları gibi kıstaslarla tespit edilerek hakkaniyet çerçevesinde ödenmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

MANEVİ TAZMİNAT İSTENEBİLİR Mİ?
5233 sayılı yasada  sadece maddi zararların tazmini öngörülmektedir şeklinde kesin bir yargı içermese de uygulamada  ZARAR TESPİT KOMİSYONU’na manevi tazminat talepli dilekçelerin reddedildiğini görmekteyiz.
Manevi tazminat taleplerinin ödenmemesiyle ilgili Elazığ İdare Mahkemesi, somut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne itiraz başvurusunda bulunmuş, ancak Anayasa Mahkemesi söz konusu başvuruyu reddetmiş olmasına rağmen gerekçesinde; zarar gören kişilerin maddi zararlarını 5233 Sayılı Kanun kapsamında tazmin edip, manevi zararları için İYUK genel hükümlerine dayanarak dava açabileceklerini belirtmiştir. Yani manevi olarak zarara uğradıklarını iddia eden vatandaşlarımız ki bu konuda zarara uğradıkları bizce kesindir, İçişleri Bakanlığına dilekçe ile manevi tazminat taleplerini yöneltebilirler.
 
MEYDANA GELEN ZARAR NAKDİ Mİ AYNİ Mİ ÖDENECEKTİR?
5233 sayılı yasanın ‘’Zararların karşılanma şekli’’ başlıklı maddesi uyarınca 7.nci maddenin (a) ve (c) bentlerinde yazılı zararlar, aynî veya nakdî olarak karşılanır. Ancak, bu zararların karşılanmasında imkânlar ölçüsünde aynî ifaya öncelik verilir. Aynî ifa, bireysel veya genel nitelikli projeler çerçevesinde yapılabilir.
Kanun gereği idare, meydana gelen zararlar nedeniyle NAKDİ tazminat ödeyebileceği gibi AYNİ  tazminat da ödeyebilir.  Burada vurgulamak istenen, misal komisyonca 100.000,00 TL değer biçilen eviniz için 100.000,00.TL tazminat ödenebileceği gibi 100.000,00 TL değerinde başka bir konut da tarafınıza tahsis edilebilir. Bu husus sulhname ile tarafınıza yöneltilecektir. Kabul etmediğiniz takdirde İdare Mahkemesinde dava yoluna başvurabilirsiniz.

YAPILACAK BAŞVURUDA AVUKAT TUTMA ZORUNLULUĞU VAR MIDIR?
Yukarıda izah ettiğimiz başvuruların hiç birinde avukat tutma zorunluluğu söz konusu değildir.  Ancak uygulamada görmekteyiz ki vatandaşlarımız usule uygun olmayan dilekçelerle başvuru yapmaktadırlar. Bazen hak sahibi olmayan kimselerin bile başvuru yaptığını görmekteyiz. Bu gibi durumlar nedeniyle vatandaşlarımızın hak kaybına uğrama ihtimalleri söz konusudur.
Zira , bir başvurudan bahsedebilmek için öncelikle süresinde ve  hak sahibi kişinin imzası ürünü bir dilekçe gerekmektedir. Yani tapuda baba adına kayıtlı bir taşınmazda meydana gelen zarar için oğlunun/kızının ‘’evimiz zarar gördü, zararımın karşılanmasını talep ediyorum.’’ gibi bir talebi içerir dilekçenin usule uygun olduğu söylenemez. 
Sıkça yaşanan bir diğer husus, anneden, babadan miras kalan bir taşınmazda meydana gelen zararın karşılanması için öncelikle mirasçılık belgesi alınarak  hak sahiplerinin tespit edilmesi ve bunların tümünün veya yetkilendirecekleri birinin tüm mirasçılar adına başvuru yapması gerekmektedir. Uygulamada benzer bir çok sıkıntılı durumun olduğunu görmekteyiz.
Bu nedenlerle hukuki süreler, başvurucunun ehil olup olmaması gibi durumlar nazara alındığında hak kaybının yaşanmaması için bu işlemlerin bir avukat vasıtasıyla yapılmasında fayda olduğunu ifade etmek isteriz. 

SÜREÇ NASIL İŞLEYECEKTİR?
Komisyon, zarar görenlerce yapılacak her başvuru ile ilgili çalışmalarını, başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde tamamlamak zorundadır. Zorunlu hâllerde, bu süre vali tarafından üç ay daha uzatılabilir.
Komisyonca hazırlanan Sulhname hak sahibine sunulur. Hak sahibi  hazırlanan sulhnamenin zararının karşılamadığı , zararının daha fazla olduğunu  veya nakdi, ayni tazminat hususunda bir çekince nedeniyle kabul etmez ve imzalamaz ise İdari yargıda dava yoluna gidip hakkını arayabilir.
 
NE OLMUŞTU ?
Bilindiği gibi, Mardin Valiliği tarafından Nusaybin ilçemizde 14.03.2016 tarihinde saat:00.00 itibariyle uygulanmak üzere ikinci bir duyuruya kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti. 134 gün kesintisiz uygulanan sokağa çıkma yasağı akabinde, Mardin Valiliği 25.07.2016 tarihli duyurusu ile Nusaybin ilçemizde uygulanan sokağa çıkma yasağını kısmen kaldırmıştır.
Duyuruya göre 6 mahallede (Abdulkadir Paşa Mahallesi, Fırat Mahallesi, Dicle Mahallesi, Yenişehir Mahallesi, Zeynel Abidin Mahallesi ve Kışla Mahallesi) ilan edilen sokağa çıkma yasağı ikinci bir emre kadar devam edecek, ancak Yeni Turan Mahallesi, Yeşil Kent Mahallesi, Mor Yakup Mahallesi, 8 Mart Mahallesi, Gırnavas Mahallesi, Devrim Mahallesi, Selahaddin Eyyubi Mahallesi, Çatalözü Mahallesi, İpekyolu Mahallesi ve Barış mahallesinde 30 gün süreyle akşam 21.00 ile sabah 05.00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı devam edecektir. Sokağa çıkma yasağının kısmen uygulandığı mahallelerde yasak saati daha sonra 05.00-23.00 saatlerine çekilmiştir.
Somut olaydaki yasak, vatandaşa gerekli önlemlerini almasına yetecek düzeyde bir mühlet verilmeksizin 13.03.2016 günü, gece saat 00:00’da uygulanmak üzere ilan edilmiştir. Vatandaşlar can havliyle, maddi yahut manevi değeri yüksek eşyaları ile ziynet eşyalarını dâhi almaya vakit bulamadan kenti terk etmek zorunda kalmış ve 134 gün boyunca kesintisiz bir şekilde bu eşyalarından, evlerinden, çocukluklarının geçtiği cadde sokaklardan uzak kalmışlardır. Esnaf, küçük/büyük ölçekli işletmeler işyerlerini çalıştıramamaktan kaynaklı kazanç kaybına uğramışlardır.
Günümüzde, hukuk devletlerinde münferit  bazı vak’alar dışında bir elektrik kesintisi bile yaşanacağı zaman günler öncesinden vatandaşa buna ilişkin duyuruda bulunulurken 100.000 nüfusa haiz bir kentte, sokağa çıkma yasağının saatler önce duyurulmuş olması ağır zararlara sebebiyet vermiştir.
İlan edilen sokağa çıkma yasağının saatler önce duyurulmuş olması dışında, hukukiliği mevzuunda da ciddi eleştiriler yöneltilebilir. Zira;
Sokağa çıkma yasağı 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu’na dayandırıldığını görmekteyiz; ancak teferruatına girmeden belirtmek gerekirse; Mardin Valiliği’nin sokağa çıkma yasağı uygulamasına dayanak gösterdiği 5442 sayılı kanun, ne Valiye ne de Kaymakama sokağa çıkma yasağı ilan etme yetkisi vermektedir. Olağan hukukun yürürlükte olduğu Nusaybin ilçemizde olağanüstü halde dahi uygulaması sınırlandırılmış, yetki ve usulleri açıkça belirtilmiş olan sokağa çıkma yasağı uygulamasının yasal zemini olmadan ilan edilmesi hukuki eleştiriye mazhardır. Paradoks olarak nitelenme ihtimaline rağmen denilebilir ki; Nusaybin ilçemizde ilan edilen sokağa çıkma yasağı, ülke genelinde ilan edilen 21.07.2016 tarihli OHAL uygulamasından sonra yasal zemine kavuşmuştur.  Ancak bu , sokağa çıkma yasaklarının zaruriyetine yapılan bir vurgudan ziyade hukuki bir mütalaadan ibarettir.
BİR DAHA SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARI VE BENZERİ UYGULAMALAR YAŞAMAMAK DİLEĞİYLE.
Nusaybin Baro Temsilciliği”