2011 yılında uygulanacak asgari ücretler belli oldu. 2011 yılının ilk altı aylık döneminde uygulanacak brüt asgari ücret ; 16 yaşından büyükler için günlük 22,65, aylık 796,50 lira olarak tespit edildi. 16 yaşından küçükler için ise günlük 22,65, aylık 679,50 lira, tespit edildi.
1 Ocak 2011 tarihinden 30 Haziran 2011 tarihine kadar uygulanacak asgari ücret brüt 796,50 lira olarak hesaplanacak.
Ücretlilerin asgari geçim indirimi hesaplamasında, yılın başından geçerli olan asgari ücretin yıllık tutarının; çalışanın kendisi için yüzde 50’si, eşi için (çalışmıyorsa) yüzde 10’u , ilk iki çocuk için ayrı ayrı olmak üzere yüzde7,5’i, diğer iki çocuk için ise ayrı ayrı yüzde 5’i esas alınacak.
Asgari Geçim İndirimi ile birlikte net asgari ücret tutarı; bekar asgari ücretli için eline net olarak 629,95 lira, eşi çalışmayan dört çocuklu bir ücretliye net olarak eline 671,76 lira geçecek.
Bilindiği bibi kapıcı ücretlerinden gelir ve damga vergisi kesilmiyor. Kesilen sadece sigorta primi yüzde 14, işsizlik sigortası yüzde 1 kesiliyor. Bu kesintilerden sonra kapıcıların eline geçecek net tutar yılın ilk yarısında 677,02 lira olacak. Kapıcıların brüt ücretlerinden gelir vergisi kesintisi yapılmadığından asgari geçim indirimi uygulanmıyor.
Meslek Eğitimi 3308 sayılı kanunu gereğince aday çırak, çırak ve işletmelerde meslek eğitimi gören öğrencilere ödenecek ücret yaşlarına uygun asgari ücretin yüzde 30’undan az olamıyor.
Asgari ücret oranlarına yılın ilk 6 ayı için yüde 4,7, ikinci 6 ayı için yüzde 5,1 oranında zam yapılması kararlaştırıldı.
Asgari ücretin, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak, bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücreti olması gerekir.
Asgari ücret aslında pazarlık ücreti değildir. Asgari ücretin belirlenmesinde, diğer ücret çeşitlerinin aksine işçinin emeği değil insan olma kimliği özellikle ön plandadır. Asgari ücretin belirlenmesi çalışmalarında göz önünde tutulması gereken temel husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Bu bir anayasal zorunluluktur. Çalışanlara insan onurunun gerektirdiği yaşama düzeyini sağlayamaya yetecek asgari ücretin belirlenmesi, bu işle görevlendirilen Komisyonun gözetmesi gereken temel ilkedir. Türk-İş'in yirmi dört yıldan bu yana her ay düzenli olarak hesapladığı açlık ve yoksulluk sınırı verileri, çalışanların geçim şartlarını ortaya koyan önemli bir göstergedir
.GÜNÜN SÖZÜ:
Yanlış sonsuz şekillere girebilir,
Doğru ise yalnız bir türlü olabilir.
-Rousseu –
Abdulbaki AKBAL
S.M.MALİ MÜŞAVİR
