Mesleki Eğitim Kanunu’nda, “meslek eğitimi gören öğrenci, aday çırak ve çırağa yaşına uygun asgari ücretin yüzde 30’undan aşağı ücret ödenemez” olarak düzenlenen ifade, “asgari ücretin net tutarının yüzde 30’u” olarak değiştiriliyor. Bu düzenleme, Hükümetin mesleki eğitim görenlerin üç kuruşluk ücretine bile göz diktiğini ortaya koyuyor.
Tasarı, referandum öncesi gündeme getirilip, tepkiler nedeniyle referandumu tehlikeye sokmamak için geri çekilen 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’ndaki, iş güvencesini ortadan kaldıracak değişikliği de içeriyor. Tasarı, “istihdamın desteklenmesi” adı altında patronların ödemesi gereken primleri kamunun üstlenmesini getirirken, kısa süreli ve çağrı ile çalışmaya ek olarak yeni esnek çalışma biçimlerini gündeme getiriyor.
Tasarıda 18-29 yaş arası erkekler ile 18 yaş üstü kadınları istihdam edenlere sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarının, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanması yoluna gidiliyor. Böylece bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da işsizlere ödenmesi gereken Fon gelirlerinin patronlara istihdam teşviki olarak aktarılmasının önü açılıyor. Bu düzenleme ile 30 ve daha yukarı yaşlardaki emekçileri işsizliğe mahkum ediliyor.
Tasarıyla kadrosu kaldırılan memurların, en geç 6 ay içinde kendi kurumlarında niteliklerine uygun bir kadroya atanmaları, kurumlarında imkan yoksa aynı süre içerisinde başka kurumlardaki kadrolara atanmaları için Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmeleri öngörülüyor. Bu memurların atama işlemleri yapılıncaya kadar kurumlarında niteliklerine uygun işlerde çalıştırılmalarının da yer aldığı düzenleme, 657’deki 4/C maddesinin yeniden düzenlenmesi olarak değerlendiriliyor ancak, madde metninde kullanılan “uygun bir kadro” ile neyin kastedildiği açıkça belirtilmiyor.
Tasarıda memurların yürüttükleri hizmetin özelliğine göre, kurumlarına çalışma saat ve şekillerini belirleme yetkisi veriliyor. Bu konuda kurumların başvuruları Devlet Personel Başkanlığı’nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından değerlendiriliyor. Bu madde, öteden beri “memurların çalışma saatleri belli sabah dokuz, akşam beş” söyleminin de geride kalması demek. Kurum isterse akşam geç saatlere veya hafta sonuna da çalışma ekleyebilecek, üstelik bu normal çalışma sayılacak. Bu ifade, yıllardır kamuda fiili olarak sürdürülen esnek çalışma uygulamalarının yasalaşması anlamına geliyor.
Tasarıda memurlar için “sicil amiri” ifadesi yerini, “üst disiplin amiri”ne bırakıyor. Üst disiplin amirlerinin ilçelerde kaymakam, illerde ise valiler olması öngörülüyor. Yıllardır il ve ilçelerde devlet görevlisi olarak görev yapan ve tüm vatandaşlara eşit mesafede olması gereken kimi vali ve kaymakamların AKP Hükümetinin gözüne girmek için birer “Hükümet görevlisi” gibi hareket ettiği düşünüldüğünde bu maddenin uygulanmasının nasıl sonuçlar ortaya çıkaracağını tahmin etmek zor değil.
Tasarıda en dikkat çeken düzenlemelerden birisi de memurların da işçiler gibi “ödünç” verilmesinin önünün açılması. Tasarıda, memurların, karşı tarafın talebi, çalıştığı kurumun izni ile başka bir kuruma gönderilmesi düzenleniyor. Bir yılda en fazla altı ayı geçmemek üzere “Kurumlar arası geçici süreli görevlendirme” yapılmasıyla memurlar için de İş Yasası’ndaki ödünç işçilik uygulamasının bir benzeri yasal hale getiriliyor.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yapılmak istenen değişiklikler, tıpkı sözleşmeli ve ücretli istihdam gibi esnek ve güvencesiz istihdamın yasal hale getirilmesini öngörüyor.
Esnek çalışmanın yaygınlaştırılmasına, işsizlik fonunun yağmalanmasına, kamusal hakların hedef haline getirilmesine ve iş güvencesinin ortadan kaldırılmasına karşı bütün sendikaların ve emek örgütlerinin derhal harekete geçmesinden ve Hükümetin saldırıları karşısında birlikte hareket etmesinden başka çıkar yol görünmüyor.
Torba yasa tasarısı ile birlikte gündeme getirilen bütün olumsuz düzenlemelerin, kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmaya yönelik her türlü adım ve girişimin karşısında birleşerek örgütsel bir duruş sergilemek zorundayız.
Esnek, kuralsız ve güvencesiz çalıştırmaya yönelik düzenlemeler içeren Torba yasa tasarısı derhal geri çekilmelidir!
Kamuda farklı statüde istihdam uygulamasına son verilmeli, herkes kadrolu ve güvenceli olarak istihdam edilmelidir!
AKP’nin istediği köleler olmayacağız! /Kaynak: http://www.nusaybinegitimsen.com
07.02.2011 14:49:00