EĞİTİM Haber Girişi : 06 Ekim 2010 12:27

Eğitim-sen, Dünya Emekçiler Günü'nü kutladı

Eğitim-sen, Dünya Emekçiler Günü'nü kutladı
5 Ekim Dünya Emekçi Öğretmenler Günü nedeniyle Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-sen) Mardinin Nusaybin ilçesi Temsilciliği gece düzenledi.
Eğitim-sen, Dünya Emekçiler Günü'nü kutladı
Arif Altunkaynak
5 Ekim Dünya Emekçi Öğretmenler Günü nedeniyle Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-sen) Mardin’in Nusaybin ilçesi Temsilciliği gece düzenledi. Gecede konuşan Eğitim-sen Nusaybin Baş temsilcisi Necdet Aslan, “Türkiye’de yıllardır kalıcı bir eğitim politikası oluşturulamamış olması, hem yaşanan sorunların çözümünü geciktirmiş, hem de eğitim sisteminin yeni sorunlar üretmesini beraberinde getirmiştir” dedi.
 Kesk Bileşenleri binasında yapılan geceye Kesk’e bağlı Sendikaların yöneticileri ve Eğitim-sen Baş temsilcisi Necdet Aslan ve Öğretmenler katıldı.
 Gecede konuşan Eğitim-sen baş temsilcisi Aslan, Eğitim emekçilerinin uluslar arası birlik, dayanışma ile öğretmenlik mesleğinin saygınlığının ifadesi olan ‘’ 5 Ekim Dünya Emekçi Öğretmenler Günü’’ bütün dünya eğitim emekçilerine kutlu olması dileğinde bulundu.
5 Ekim Dünya Emekçi Öğretmenler Günü, tüm dünyada yaşanan ortak saldırıya karşı yürütülmesi gereken örgütlü dayanışmanın örneklerinin yaratılması için tüm eğitim emekçilerini birlik ve mücadeleye çağıran bir günü simgelediğini kaydeden Aslan şöyle konuştu;

 
“Türkiye’de eğitim sisteminin tüm düzeylerinde okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar sorunlar ve sıkıntılar yaşandığı bilinmektedir. Türkiye’de yıllardır kalıcı bir eğitim politikası oluşturulamamış olması, hem yaşanan sorunların çözümünü geciktirmiş, hem de eğitim sisteminin yeni sorunlar üretmesini beraberinde getirmiştir.
Yıllardan bu yana çözülmeyen ve çözülmediği oranda da gelecek yıllara çoğalarak sarkan sorunlar, eğitim sistemini dört bir taraftan kuşatmıştır. AKP hükümeti döneminde eğitimde yaşanan yoğun ticarileştirme ve özelleştirme uygulamaları, eğitim alanında yaşanan yoğun siyasi kadrolaşma, eğitim sistemini içinden çıkılmaz bir girdaba doğru hızla sürüklemekte, eğitim ve bilim emekçilerinin tüm çabalarına rağmen eğitimde uygulanan yanlış politikalar nedeniyle eğitim sistemi ciddi bir çürüme yasamaktadır.
 Son on yıldır öğretmen atamaları başta olmak üzere eğitimde yaşanan sorunlar her geçen gün daha da derinleşiyor. İlköğretim okullarına kaynak aktarımının kesilmesi, kitap içeriklerinin çağın çok gerisinde ve anti bilimsel olarak hazırlanması, öğretmen atamalarının yapılmayarak geçici görevlerle öğretmenler getirilmesi, okullardan kaynak yaratmaları beklenerek idareci, öğretmen ve velilerin dilencileştirilmesi gibi daha pek çok sorunla karşı karşıyayız bugün. Geçmişten bugüne büyüyerek gelen bu sorunlara, yetkililer çözüm değil çelişkileri artırarak karşılık veriyor.
    Bölgeden bölgeye ilden ile hatta okuldan okula değişen sınıfsal ayrımlar hiç olmadığı kadar gözler önünde yapılıyor. Bu sorunların en başına yazılabilecek olanı belki de yüz binlerce işsiz öğretmene rağmen yüz binlerce öğretmensiz öğrencinin var olmasıdır. Maliye bakanlığının bütçe ayırmadığı gerekçesi üzerinden yıllardır atanamayan öğretmenler, dershanelere ucuz iş gücü, devlet okullarına ücretli köle, KPSS kurslarına sömürülecek insan olarak işsizliğin yarattığı bunalımın kucağına atılmış durumda. İçine itildiği işsizlik denizinde boğulmamak için direnen eğitim emekçilerinin yanında çocukları için milyarlarca lira para ödemek zorunda kalan veliler, hayattan koparılmış, gerici- şoven içeriklerle hazırlanmış müfredatlarla eğitim almak zorunda kalan öğrenciler ve geleceği işsizlik olan üniversite öğrencileri de yerlerini almış durumda”.
 - ‘ANADİL EĞİTİMİ’NİN ÖNEMİ ÇOK BÜYÜK
 Eğitimle amaçlananlara ulaşmak için kullanılan dilin çok önemli olduğunu vurgulayan Aslan, bu nedenle eğitimin çocuğun anadilinde yapılması gerektiğini düşündüklerini söyledi.
Anadil insanlar arasında ilişkiyi, yakınlaşmayı ve uyumu sağladığını kaydeden Aslan konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Anadili eksikliği uyumun bozulmasına neden olur. Bireyin sağlıklı kararlar almasını engeller, karamsarlığa iter. İnsanda düşünsel ve davranışsal dengesizliği geliştirir. Sağlıklı ve gelişkin bir kişiliğin yaratılmasında anadilin büyük önemi vardır. Çağdaş insanın ortak birikimleri ve değerleri arasında İnsan Hakları ve Çocuk Hakları Evrensel Bildirgeleri de vardır. Her iki bildirge de insanın eğitim ve anadilinde eğitim hakkına özel vurgu yapar. Eğitim hakkı, insani, temel bir haktır. Anadilde eğitim ise çocuğun sağlıklı gelişimi açısından vazgeçilmez öneme sahiptir. Kürt Sorununun çözümüne ilişkin oluşan olumlu hava umut vericidir. Bu umutların kırılmaması için başta siyasi iktidar olmak üzere tüm siyasi partilere, demokratik kitle ve meslek örgütlerine, sivil toplum kuruluşlarına çok önemli sorumluluklar düşmektedir”.
- NİTELİKLİ EĞİTİM İÇİN ŞARTLAR SIRALANDI
 Aslan, ülkede nitelikli bir eğitimin verilmesi için şu şarları sıraladı;
“Bütçeden eğitime ayrılan pay arttırılmalı, okullara yeterli ödenek ayrılmalıdır. Eğitimin özelleştirilmesine yönelik uygulamalardan vazgeçilmelidir. İkili eğitimden tekli eğitime geçilmeli, sınıf mevcutları en fazla 24 öğrencili olmalıdır. Anaokulu ve ilköğretim öğrencilerine günlük ücretsiz süt verilmelidir. Hizmetli ve memurlara, yaptıkları islerin niteliği göz önünde bulundurularak, ek özel hizmet tazminatı ödenmelidir. Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasından derhal vazgeçilmeli, sözleşmeli çalışan öğretmenlere kadro verilmeli, tüm öğretmenler kadrolu istihdam edilmelidir. Eğitime Hazırlık Ödeneği Tüm Eğitim ve Bilim Emekçilerine Ödenmelidir. Özel Eğitime Muhtaç Engellilerin Eğitimi Önemsenmelidir. Toplu Sözleşme ve Grev hakkımızı engelleme tutumu bırakılsın. Evrensel değerlere uyumlu, çalışma yaşamını demokratikleştirecek, toplumsal barışı sağlayacak, özgürlükçü, demokratik bir anayasa hazırlanmasını istiyoruz”. / Nusaybinim.com