İş Kazası Nedir? İş Kazası Hakları Nelerdir

İş kazası, sigortalının işverenin otoritesi altında bulunduğu bir sırada gördüğü iş veya işin gereği dolayısıyla aniden ve dıştan meydana gelen bir etkenle sigortalıyı bedence ya da ruhça zarara uğratan bir olay olarak tanımlanmaktadır.
    İş kazası, aniden veya çok kısa bir zaman aralığı içinde meydana gelen bir nedenle ortaya çıkan bir olaydır. 
    Bir kazanın iş kazası sayılabilmesi için; kaza geçiren kişinin sigortalı sayılanlardan olması, kazanın meydana gelmesi, kaza ile sonuç arasında uygun bir illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Ancak iş kazası işin yürütümü sırasında meydana gelen olayı ifade etse de, yapılan işle ilgili olmayan hal ve durumlarda da meydana gelen olaylar iş kazası kabul edilmektedir.
    İş kazası, yasada sayılan durumlarda meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olay olarak tanımlanmaktadır. 
    İş kazası ve meslek hastalığı hallerinde sigortalılara bazı haklar sağlanmaktadır. Bu haklar sağlık yardımları ve parasal yardımlar olarak ayrılmaktadır. Kanunda,
İş kazası işçinin, işyeri alanı içerisinde, işyeri dışında veya işverenin işyeri dışındaki bir işinde meydana gelen ve işçiye zarar veren olaydır.
    *Bir olayın iş kazası sayılabilmesi için işçinin bedenen zarara uğraması mı gerekir? 
    Hayır, işçinin iş kazasından bedenen zarar görmesi gerekmez. İş kazasına bağlı ruhsal rahatsızlıklar da iş kazası kapsamına girer.
*İşçinin kendi işi dışında bir işten dolayı işyeri dışındayken başına bir kaza gelirse iş kazasından sayılır mı?
Evet. Eğer patron işçiyi herhangi bir iş için işyeri dışına göndermiş ve kaza o işin yapılması sırasında meydana gelmişse bu olay iş kazası olarak değerlendirilebilir.
*İş kazası sadece çalışırken meydana gelen kazaları mı kapsar?
Hayır. İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, Sigortalının işveren tarafından görevle başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, Sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında, yolda başlarına gelen herhangi bir kaza da iş kazası olarak değerlendirilir.
*Bir iş kazası olduğunda işçi bundan hemen zarar görmeyip sonradan rahatsızlık ortaya çıkarsa ne yapılabilir?
Bir olayın iş kazası olarak sayılması için işçinin olay anında hemen bir zarara uğraması şart değildir. Kaza anında bir belirti görülmeyebilir. Ancak sonradan ortaya çıkan bedeni ve ruhi rahatsızlıkların kazaya bağlı olduğu doktor raporu ile tespit edilirse, üzerinden yıllar geçse bile, bu kaza da iş kazası olarak değerlendirilir.
*İş kazasına uğrayan işçinin sigortalı olup olmaması önemli midir?
Hayır. İş kazası geçiren işçi sigortasız bile olsa bağlı bulundukları SGK’ya yapılan bir başvuru ile sigortalı işçilerin yararlandıkları bütün haklardan faydalanabilirler.
*İş kazası olduğunda ilk ne yapılır?
 Kazadan sonraki üç iş gününde Kuruma  yani SGK’ya, O yer yetkili kolluk kuvvatlerine derhal, iki iş günü içerisinde Bölge Müdürlüğüne bir dilekçe ile başvurmak zorundadır. Eğer patron bu görevini yapmıyorsa işçiler de bu bildirimi yapabilir.
*Olayın iş kazası olup olmadığına kim karar verir?
SGK Bölge Müdürlüğü’ne başvurulduktan sonra SGK hemen olay yerine müfettişlerini göndermek zorundadır. Müfettişlerin tuttuğu rapora göre olayın iş kazası olup olmadığına karar verilir.
*Eğer olay iş kazası ise ne olur?
Olay iş kazası ise, işçinin tedavisi yapılır. Tedavisi süresince geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Maluliyet durumu varsa tespit edilir. Ve maluliyet durumunun %10’un üzerine çıkması ile maluliyet aylığı bağlanır.
*İş kazası nedeniyle başka nerelere başvurulmalıdır?
SGK Müdürlüğü’nün yanı sıra Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne de başvurmak gerekir. Bölge Çalışma Müdürlüğü kendi müfettişlerini göndererek iş kazasını ve tarafların kusur oranlarını tespit eder.
*Müfettişlerin incelemesi esnasında işçiler nelere dikkat etmelidir?
Müfettişlerin kaza yeri incelemelerinde kazaya uğrayan işçi eğer orada olabilecek durumda ise mutlaka bulunmalıdır. Eğer kazazede işçi bulunamıyorsa olayı gören işçi arkadaşları mutlaka müfettişlere bilgi vermelidirler. Ayrıca müfettiş raporlarına kazayı gören işçiler tanık olarak isimlerini yazdırmalıdır.
*İşçiler başka nelere dikkat etmelidirler?
Patronlar genellikle iş kazası sonrasında, kazaya uğrayan işçi sigortasızsa, kazayı gizlemek için, kazazede işçiyi SGK’ya ait olmayan bir hastaneye götürmektedir. Çoğunlukla da özel hastane ve devlet hastanesi tercih edilmektedir.
*Bunun ne sakıncası var, özel hastane daha iyi değil mi?
Hayır. Eğer kaza ciddiyse ve uzun süreli tedavi gerekiyorsa ilk olarak özel hastaneye getirilmiş bir kazazede işçinin tedavi masraflarını SGK derhal ve tamamen ödemeyebiliyor. Patronun da ortada bırakması durumunda hastane, tedavi masraflarını işçinin ödemesini talep ediyor. Bu açıdan en doğrusu kaza sonrasında derhal en yakın SGK Hastanesine başvurulmalıdır.
*Kaza sonrası, kazazede işçinin dinlenme süresi ne kadardır?
Kaza sonrasında işçinin ne kadar istirahat edeceğine SGK  ya da Devlet Hastaneleri karar verir. SGK ya da Devlet Hastaneleri tarafından verilen istirahat süresince işçinin işten atılması mümkün değildir. İstirahat süresinin işçinin ihbar süresini 8 hafta geçmesi durumunda ise işveren işçiyi ancak tazminatlarını vererek işten çıkartabilir.
*İş kazası sonrasında işçi işverene karşı ne yapabilir?
İşçinin iş mahkemelerine başvurarak maddi ve manevi tazminat davası açması en uygun yoldur.
*Geçici iş göremezlik ödeneğinden nasıl faydalanılır ?

 

5510 sayılı Kanun'da, iş kazasına uğrayan sigortalıya her gün için, hastalık halinde ise diğer şartlarla birlikte geçici iş göremezliğin başladığı üçüncü günden başlamak üzere her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği hüküm altına alınmıştır. İş kazasına maruz kalınan gün dahil olmak üzere, sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği verilmektedir.

Bir kişinin iş kazasından dolayı sürekli iş göremezlik geliri alırken, çalışmaya devam etmesi halinde normal sigortalı gibi sigorta primlerini de ödemesi gerekmektedir. Yani, iş kazasından dolayı sürekli iş göremezlik geliri ödenmesi o kişinin emekli olduğu anlamına gelmez.

5510 sayılı Kanun'un 54'üncü maddesine göre; Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.

Bir kişide ikiden fazla gelir veya aylık birleştiği takdirde, bu gelir ve aylıklardan en fazla ödemeye imkân veren iki dosya üzerinden gelir veya aylık bağlanır, diğer dosya veya dosyalardaki gelir ve aylık hakları durum değişikliği veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanıldığı tarihe kadar düşer.

Dolayısıyla, Bir kişinin iş kazasından dolayı sürekli iş göremezlik geliri alırken, çalışmaya devam etmesi halinde normal sigortalılar gibi ayrıca emekli de olabilecektir. Bu durumda da yüksek aylığın/gelirin tamamını, düşük aylığın/gelirin yarısını alabilecektir.
Abdulbaki AKBAL
 S.M.MALİ MÜŞAVİR