Kıdem Tazminatı Fonu

Bir süredir kıdem tazminatı fonu ile ilgili kamuoyunda tartışmalar yaşanıyor. Bilindiği gibi kıdem tazminatı ile ilgili farklı çözüm arayışlar var. Bir kesim kıdem tazminatı fonu kurulmasını bir kesim de 13. maaş olarak ödenmesini bir diğer kesimde kıdem tazminatına dokunulmamasını istiyor. 61. Hükümet programının açıklanmasıyla sayın başbakan tarafından “kıdem tazminatı fonu “nun kurulacağı açıklamasını TBMM ‘de dile getirdi. Değerli okurlarım kıdem tazminatı ile kıdem tazminatı fonu arasındaki farka biraz değinmek istiyorum. Hepimizin malumudur kıdem tazminatı, işçinin bir yıldan fazla bir süre çalıştığı işyerinde tazminat ödenebilecek koşulların oluşması halinde her bir yıllık çalışması için 30 günlük ücreti tutarında olan iş yerinde hizmetinin karşılığı olarak kabul edilmektedir.
 
Şu anki mevcut kıdem tazminatı uygulamasına göre işçilerin hemen hemen büyük bir bölümünün kıdem tazminatını alamadıklarını görmekteyiz. Çalışma bakanlığı verilerine göre işçilerin işten ayrılma nedenlerine bakılarak yapılan araştırmalar göre her yüz işçiden sadece 8’i işten ayrıldığında kıdem tazminatını alabilmiş. Diğer 100 kişiden 92’si ise kıdem tazminatını alamamış. Burada veriler göz önünde değerlendirildiğinde çalışanların en azından yüzde 80’nin kıdem tazminatı alamadıkları sorunu ortaya çıkmaktadır.

Mevcut uygulamaya göre bir işveren çalışana kıdem tazminatı ödememeyi kafasına koymuşsa bir bir türlü yola başvurmaktadır. Örneğin şirketin içini boşaltarak veya naylon şirkete devrederek kıdem tazminatı ödemekten kurtulabiliyor. Diğer taraftan kıdem tazminatı yükü kayıt dışı istihdamı ve işsizliği besleyici rol oynuyor. İşveren bu gibi durumlarda işveren ya kayıt dışı kalmayı  ya da kıdemi dolmadan işçi çıkarmayı hedefliyor.

 İşçi açısında da olaya bakıldığında şunu söyleyebiliriz. Çalışan işçi çalıştığı yerde çalışma koşulları uygun olmayabilir yada maaşı işine göre çok düşük olabilir sırf işçi kıdem tazminatını  kaybetmemek için yıllarca bir işyerinde çalışıp, daha yüksek ücretli ve daha iyi koşullarda iş bulunduğunda kıdem tazminatı korkusunda ayrılamıyorlar. Yine yıllarca emeğini verip işverenin iflası ve benzeri nedenlerle kıdem tazminatından mahrum kaldıklarını görmekteyiz. Diğer bir ifade ile istifa edenler, iş değiştirenler ve kıdem tazminatı alma koşulları olmayan işçiler mağdur olmaktadır. Bir diğer çoğunlukta kıdem tazminatı alma koşulları oluşmasına rağmen, ekonomik kriz, ödeme gücünün olmaması, işverenin iflası, ödeme yapmak istememesi veya işçinin bu hakkını bilmemesi gibi nedenlerle kıdem tazminatını alamıyorlar.

Kıdem tazminatı fonu kurulduğunda işçinin kıdem tazminatının işveren tarafından değil de kurulacak bir kıdem tazminatı fonu ile ödenmesi üzerine kurulu bir sistemdir. Kıdem tazminatı fonu kurulduğunda işçilerin fon kuruluncaya kadar kıdem tazminatları yine işverence ödenecek fon kurulduğu tarihten sonraki süreler ise kurulan fon tarafından ödenecektir. Fonun kurulmasıyla kıdem tazminatı kalkmıyor, işveren güvencesinden devlet güvencesine kavuşmuş oluyor. Fondan sonraki çalışmalar için işveren her ay kıdem tazminatı primi ödemek zorunda kalacak. 10 yıllık çalışma süresini dolduran her işçi kendi isteği ile işten ayrılsa dahi kıdem tazminatını alabilecek. Eski uygulamaya göre istifa eden işçi kıdem tazminatını alamıyor. Ayrıca yeni uygulama emeklilik veya ölüm durumunda da fonda ödeme yapılacak.

 

Çalışanlar işten ayrılırken işverenle hiç muhatap olmayacak ve doğrudan fona başvuracaklar. Her bir yıllık çalışma için bir aylık brüt ücret tutarında tazminat ödenecek.

Netice itibari ile kıdem tazminatı fonunun kurulması işçi lehinedir. İstifa, işten çıkma , bir yılı doldurmama nedeniyle kıdem tazminatını kah etmeme gibi nedenlerle kıdem tazminatını alamayan işçilerin mağduriyetleri giderilecek  hem de işverenlerin kıdem tazminatı yükünü zaman yaymalarında ötürü ödeme kolaylığı sağlanacaktır.

 
GÜNÜN SÖZÜ
“Ateş karşısında bozulmayan altın, altın karşısında bozulmayan kadın, kadın karşısında bozulmayan erkek kalitelidir”
                                                 Maksim Gorki

Abdulbaki AKBAL
S.M.MALİ MÜŞAVİR
[email protected]