RAMAZAN Haber Girişi : 31 Temmuz 2011 12:20

Melayê Torî'nin Penceresinden Ramazan'a Farklı Bir Bakış

Melayê Torî'nin Penceresinden Ramazan'a Farklı Bir Bakış
Yazarımız Melayê Torî, Ramazan ayı boyunca Ramazan Fıkhi İlmihali, Oruçla İlgili Soru ve Cevaplar, Günün Ayeti, Hadisi ve Sözü ile Sahabe Hayatından Tabloları kaleme alacak.
GÜNÜN AYETİ:

يَا اَيُّهَا الَّذينَ اٰمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.  ( Bakara 183) 
 
GÜNÜN HADİSİ: "Kim Faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır"

GÜNCEL SORULARA CEVAPLAR:

Soru-1: Hocam nefes darlığı hastasıyım rahat nefes almak için amacıyla ağza sıkılan sprey kullansam orucum bozulur mu?  

Cevap: Yoğunlaştırılmış sun'i oksijen, yiyecek, içecek cinsinden olmayıp sırf hastanın teneffüs imkânını kolaylaştırmak için kullanılan bir maddedir. Teneffüs, bütün canlıların yaşayabilmesi için en tabii hakkıdır. Astımlı hastanın fizikî yapısı oruç tutmasına müsait olup başka bir hastalığı da olmadığına göre, ilaç ağız ve nefes boruları cidarlarında emilerek yok olduğu gerçeğinden hareketle ve orucun teşri hikmeti de dikkate alındığında, astımlı hastaların rahat nefes almalarını sağlamak amacıyla ağza püskürtülen oksijenli ilacın orucu bozmayacağına diyanet işleri başkanlığı fetva kurulu fetva vermiştir

Soru: Hocam oruçlu iken arkadan veya önden fitil kullanmak orucu bozar mı?  

Cevap: Oruçlu iken arkadan fitil kullanmak orucu bozar. Bundan dolayı sadece kaza gerekir, keffaret gerekmez. Kadının tenasül organına ilaç ve benzeri herhangi bir şeyin akıtılması da orucu bozar. Erkeğin tenasül organının içine akıtılan ilaç Hanefilere göre orucu bozmaz; Şafiilere göre ise bozar.

Soru-2: Sayın hocam geçen ramazanda düşük yaptım orucumun bozulup bozulmadığını bilmiyorum acaba o günün kazası gerekiyor mu diye soracaktım.

Cevap: Düşük yapan bir kadının yaptığı düşüğün saç, tırnak gibi bazı uzuvları belirgin hale gelmişse bu kadın, yaptığı bu düşükle lohusa sayılır ve orucu da bozulur.

Soru-3: Oruçlu iken buruna, göze damlatılan ilaç orucu bozar mı?
Cevap: Burna akıtılan ilaçla oruç bozulur. Bu durumda oruçlu o günkü orucuna devam eder. Ramazan?dan sonra bir gün kaza eder. Göze damlatılan ise -eseri boğazda hissedilse bile- orucu bozmaz ....

Soru-4: Kan vermek oruçu bozar mı?

Cevap: Oruçluyu halsiz düşürecek kadar kan aldırmak mekruhtur.Böyle bir tehlike yoksa kan aldırmakta sakınca yoktur.Mutlaka sağlık yönünden aldırılması gerekiyorsa bunu iftardan sonraya bırakılması uygun olur.

Soru-5: Göze akıtılan,damlatılan ilaç orucu bozar mı?

Cevap: Göze ilaç damlatmak ve göze sürme çekmek orucu bozmaz.

Soru-6: Burna ilaç damlatmak orucu bozar mı?

Cevap: Burna ilaç damlatmak orucu bozar mı?

Soru-7:Kulağa ilaç damlatmak orucu bozar mı?

Cevap: Kulağa ilaç,yağ damlatmak orucu bozar ve kaza gerekir.Fakat kulağa giren su,orucu bozmadığı gibi,kulağa dökülen su da,tercih edilen görüşe göre orucu bozmaz.Kulak kirini temizlemek için çöp sokmak da orucu bozmaz.

Soru-8:Oruçlu iken iğne vurulmak orucu bozar mı?

Cevap: Günümüzde iğne vurularak ilacın kan dolaşımıyla vücudun her tarafına yayıldığı tıbben kesinlik kazanmıştır.Böylece ilacın beyne ve karın boşluğuna ulaşması hususunda tereddüde yer kalmamıştır.Bu sebeple zaruret yoksa,iğne vurulmayı iftardan sonra bırakmalıyız.Gündüz zorunlu bir sebeple iğne vurulan bir kimsenin,orucunu kaza etmesi gerekir.

Soru-9:Bir kadın Ramazan da adet geciktirici ilaç kullanarak orucunu tutarsa,kabul olur mu? Bu günleri kaza etmesi gerekir mi?

Cevap:Öncelikle bir bayanın dini vazifelerini yerine getirmek için adet geciktirici ilaç kullanması dinen tavsiye olunmaz.Çünkü bu gibi ilaç kullanmalar tabii olan bir duruma müdahale olup tedavisi zor ve imkansız olabilecek düzensiz adetlere,kadın hastalıklarına sebep olabilir.İlla da kullanılacaksa,mutlaka uzman doktora başvurarak onun tavsiyesi doğrultusunda kullanılmalıdır.Bu şekil de ilaç kullanarak tutulan oruçların kaza edilmesi gerekmemektedir.

RAMAZAN FIKHI İLMİHALİ:
ORUÇ İBADETİNİN İLLET VE HİKMETİ VE FAZİLETİ
İslam dininin temel beş esasından biri olan oruç, diğer ibadetlerde olduğu gibi hem maddi hem de manevi bazı feyizlere haiz bir ibadettir. Allahın kullar için koymuş olduğu emir ve yasaklar elbette kulların menfaati içindir.yani bütün İslami ilke ve hükümler insanların yararlarını gerçekleştirme amacına yöneliktir. Bu genel kural oruç ibadeti için de aynen geçerlidir.

            Orucun manevi faziletine dair Ebu Hüreyre İslam peygamberi (s.a.v.) şöyle rivayetlerde bulunur;

            Hadisi kudside Allah buyurmuştur ki, ‘’ adem oğlunun bütün amelleri kendinindir. Ancak, oruç müstesna, şüphesiz o benim içindir. Ve mükafatını da ancak ben veririm. Oruç ibadeti günah furyasına nefsin şehvani dürtülerine karşı manevi birer kalkandır. İslam peygamberinin oruca dair hadisi şeriflerini mütalaa ettiğimizde, oruçlu kişinin kötü söylemlerden şiddetle kaçınması gerektiğini, bağırıp çağırmaktan, gayri ahlaki eylemlerden, uzak durması gerektiğini göreceğiz. Hatta bir kimse damarına basıp ona söverse veya kavga ederse iki kere ben oruçluyum desin. Dediğini göreceğiz hadisi şeriflerinde. Yine İslam peygamberi oruçla ilgili bir başka hadisi şeriflerinde, Muhammedin nefsini elinde tutan zata yemin olsun ki, oruçlunun ağız kokusu Allah katında kiyamet günü misk kokusundan daha hoştur. Oruçlu için iki sevinç bulunmaktadır. Birincisi iftar ettiği zaman iftarı ile sevinir. İkincisi rabbine kavuştuğu zaman, ancak ben onu mükafatlandırırım ilahi vaad gereği rabbinden oruç mükafatını aldığında sevinir.

            Oruç ibadeti tıpkı kuran gibi kıyamet gününde sahibine şefaat etmek için çırpınıp Allaha şöyle yalvaracaktır.   Ey rabbim gündüz bu kulunu yemekten ve şehvetten men ettim, ona şefaat etmeme izin ver. Oruç ibadeti cennet kapılarına açan sihirli bir mana etkisine sahiptir. Tıpkı Ebu ümame resulullaha, ya resulullah beni cennete koymaya vesile olacak bir amel söyle diye sorduğunda, Hz. Peygamber ashabına cevaben ‘’oruç tut çünkü orucun dengi yoktur ‘’ diye cevap vermiştir.

Oruç ibadeti, tıpkı mıknatıs gibi çift taraflı farklı bir etkiye sahip bir ibadettir. Sahibini çekimsel yönü ile cennete yakınlaştırırken, itici yönüyle de onu cehennemden uzaklaşmasına vesile olmaktadır. Hz. Peygamber (s.a.v.) buyurdukları gibi. ‘’ Allah yolunda bir gün oruç tutan hiçbir kul yoktur ki, Allah onun yüzünü o gün sebebiyle cehennemden yetmiş sene uzaklaştırmasın. ’’

Ramazan orucunun faziletine binaen ilahi hikmetine gelince, kuran ve sünnetin kati delili ile kullara farz kılınmış bir ibadettir. Allahu Teala kurani kerimde orucun farziyeti ile ilgili şöyle buyurmaktadır. ‘‘ Ey iman edenler ! sizden öncekilere olduğu gibi oruç size de farz kılındı. Ola ki Allahtan korkasınız. (Bakara 184) Başka bir ayeti kerime de yine ‘‘ Kendisinde kuran inen ramazan ayı insanlar için bir hidayet ve Allahtan bir belgedir. Her kim ramazan ayına yetişirse oruç tutsun.’’ (Bakara 185)

Orucun sünnetteki farziyet delili ise, bu konuda İslam peygamberi şöyle buyurmaktadır. ‘‘ İslam dini beş esas üzerine kurulmuştur. Şehadet getirmek, namaz kılmak, zekat vermek, oruç tutmak ve hacca gitmek .’’

Hicretin ikinci senesinde şaban ayının son ikinci gecesinde farz kılınan oruç ibadeti dinin zaruri olarak ortaya koyduğu İslam dininin vazgeçilmez rükünlerinden birisidir. İnkarı kişiyi küfre götürür.