Arif Altunkaynak - Nusaybinim.com ÖZEL HABER
- Türkiye'den, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne giren son 13 alandan biri olan Mardinin Nusaybin ilçesindeki Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesi, dünya mirasları kalıcı listesine girmesi hedefleniyor.
- Nusaybin Kaymakamı Abdulhalim Can: Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesinin kültürlerarası sanatsal, politik ve kültürel birikim noktasında geçmişin izlerini günümüze taşıyan birer yapı olduğunu düşünüyoruz. Her ikisinin de bu haliyle bir ortak Kültür ve İnanç Projesi adı altında UNESCO Dünya Mirası Geçici koruma listesine girmesini önemsiyoruz
UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne giren son 13 alandan biri olan, Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesinde hedef, dünya mirasları kalıcı listesine girmek.
Nusaybin Kaymakamı Abdulhalim Can, muhabirimize ne yaptığı açıklamada, Dünya Miras Merkezince gerçekleştirilen değerlendirme toplantısı sonucunda Türkiye'den 13 alanın geçici listeye alındığını anımsattı.
Bu durumun memnuniyet verici olduğunu kaydeden Kaymakam Can, Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesinin yüzyıllardır yana yana yaşayan iki farklı inanışın mabetleri olduğunu ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine girmeyi hak ettiğine inandığını kaydetti.
Kaymakam Can Şöyle konuştu:
Cami külliyesi minaresi orada meftun olarak bilinen Zeynel Abidin ve onun kız kardeşi Sitti Zeynepin türbeleri bulunuyor. Bizim için çok önemli bir dini merkez. Cami içerisinde Hz. Muhammedin Ehli Beytinden olduğu söylenilen Hz. Hüseyinin 13. kuşaktan torunu olan Molla Zeynel Abidinini türbesi ve onun kız kardeşi Sitti Zeynepin türbeleri mevcuttur. Üzerlerinde yazılan Arapça kitabeye göre caminin MS. 1160 yılında inşa edildiği bilinmektedir.
Diğer tarafta ise Hristiyanlık geleneğinde, inancında önemli bir yere sahip Mor Yakup Kilisesi MS. 313 yılında inşa esilmiş çok önemli bir mekândır. Kilisede bir vaftizhane, katedral ve kiliseden oluşan bir inanç kompleksi olduğu yönünde bazı çalışmalar mevcuttur.
- Türkiye'den, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne giren son 13 alandan biri olan Mardinin Nusaybin ilçesindeki Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesi, dünya mirasları kalıcı listesine girmesi hedefleniyor.
- Nusaybin Kaymakamı Abdulhalim Can: Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesinin kültürlerarası sanatsal, politik ve kültürel birikim noktasında geçmişin izlerini günümüze taşıyan birer yapı olduğunu düşünüyoruz. Her ikisinin de bu haliyle bir ortak Kültür ve İnanç Projesi adı altında UNESCO Dünya Mirası Geçici koruma listesine girmesini önemsiyoruz
UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne giren son 13 alandan biri olan, Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesinde hedef, dünya mirasları kalıcı listesine girmek.
Nusaybin Kaymakamı Abdulhalim Can, muhabirimize ne yaptığı açıklamada, Dünya Miras Merkezince gerçekleştirilen değerlendirme toplantısı sonucunda Türkiye'den 13 alanın geçici listeye alındığını anımsattı.
Bu durumun memnuniyet verici olduğunu kaydeden Kaymakam Can, Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesinin yüzyıllardır yana yana yaşayan iki farklı inanışın mabetleri olduğunu ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine girmeyi hak ettiğine inandığını kaydetti.
Kaymakam Can Şöyle konuştu:
Cami külliyesi minaresi orada meftun olarak bilinen Zeynel Abidin ve onun kız kardeşi Sitti Zeynepin türbeleri bulunuyor. Bizim için çok önemli bir dini merkez. Cami içerisinde Hz. Muhammedin Ehli Beytinden olduğu söylenilen Hz. Hüseyinin 13. kuşaktan torunu olan Molla Zeynel Abidinini türbesi ve onun kız kardeşi Sitti Zeynepin türbeleri mevcuttur. Üzerlerinde yazılan Arapça kitabeye göre caminin MS. 1160 yılında inşa edildiği bilinmektedir.
Diğer tarafta ise Hristiyanlık geleneğinde, inancında önemli bir yere sahip Mor Yakup Kilisesi MS. 313 yılında inşa esilmiş çok önemli bir mekândır. Kilisede bir vaftizhane, katedral ve kiliseden oluşan bir inanç kompleksi olduğu yönünde bazı çalışmalar mevcuttur.
-Kilise parasıyla Cami yapıldığı inanışı yaygın
Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesinin bir birleriyle olan ilişkilerinin sadece fiziki veya komşuluk ilişkisinin olmadığını kaydeden Kaymakam Can, Süryani kaynaklarına göre Zeynel Abidin Camiinin yapımı için gerekli olan paranın tanrı yolunda harcandığı gerekçesiyle Kilise parasından Camii inşaatına destek veriliği inanışı yaygın olduğu Osmanlı kaynaklarında ise Mor Yakup Kilisesi ile Zeynel Abidin Camiinin bir ortak vakıf malı olarak değerlendirildiğini aktardı.
Zeynel Abidin Camii minaresinin 1956 yılında Süryani bir usta tarafından inşa edildiğini ve Caminin yapısına bakıldığı zaman Hristiyanlık inancının dekoratif mimari öğelerinin görülebileceğini bildiren Can: O bakımdan Zeynel Abidin Camii ile Mor Yakup Kilisesi kültürler arası sanatsal, politik ve kültürel birikim noktasında geçmişin izlerini günümüze taşıyan birer yapı olduğunu düşünüyoruz. Ve her ikisinin de aralarında bir duvar veya bir tel örgü ayrı gayrı bir şey olmadan bu haliyle bir ortak Kültür ve İnanç Projesi adı altında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne girmesine önemsiyoruz. Şeklinde konuştu.
Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesinin bir birleriyle olan ilişkilerinin sadece fiziki veya komşuluk ilişkisinin olmadığını kaydeden Kaymakam Can, Süryani kaynaklarına göre Zeynel Abidin Camiinin yapımı için gerekli olan paranın tanrı yolunda harcandığı gerekçesiyle Kilise parasından Camii inşaatına destek veriliği inanışı yaygın olduğu Osmanlı kaynaklarında ise Mor Yakup Kilisesi ile Zeynel Abidin Camiinin bir ortak vakıf malı olarak değerlendirildiğini aktardı.
Zeynel Abidin Camii minaresinin 1956 yılında Süryani bir usta tarafından inşa edildiğini ve Caminin yapısına bakıldığı zaman Hristiyanlık inancının dekoratif mimari öğelerinin görülebileceğini bildiren Can: O bakımdan Zeynel Abidin Camii ile Mor Yakup Kilisesi kültürler arası sanatsal, politik ve kültürel birikim noktasında geçmişin izlerini günümüze taşıyan birer yapı olduğunu düşünüyoruz. Ve her ikisinin de aralarında bir duvar veya bir tel örgü ayrı gayrı bir şey olmadan bu haliyle bir ortak Kültür ve İnanç Projesi adı altında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne girmesine önemsiyoruz. Şeklinde konuştu.
-Medeniyetlerin çatışması değil birlikte yaşaması örneğidir
Kültür ve Çevre Platformu Sözcüsü Şerefhan Ciziri de Nusaybindeki iki mabedin UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne girmesinin kendilerini umutlandırdığını söyledi.
Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesinin UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne girmesinde geç kalındığını aktaran Ciziri: Bu iki mabedin hoşgörü içinde birbirlerini kabul ederek yüzyıllarca yaşaması bence bir kültürün bir olgunluğun tezahürüdür. Medeniyetlerin çatışmasından bahsedildiği bir dönemde burada medeniyetler barış içinde birbirleriyle birlikte yaşamışlar. Dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik daha önce yaptığı açıklamada UNESCO Dünya Miras Merkezince 15 Nisan'da yapılan değerlendirme sonucunda Dünya Miras Geçici Listesi'ne : "Anadolu Selçuklu Medreseleri (Konya, Kayseri, Sivas, Erzurum, Kırşehir), Anavarza Antik Kenti (Adana), Kaunos Antik Kenti (Muğla), Kızkalesi (Mersin), Arslantepe Arkeolojik Alanı (Malatya), Kültepe Arkeolojik Alanı (Kayseri), Çanakkale ve Gelibolu 1. Dünya Savaşı Alanları (Çanakkale), Eflatunpınar Kaya Anıtı (Konya), İznik (Bursa), Mahmutbey Camii (Kastamonu), Ahi Evran Türbesi (Kırşehir), Titus-Vespasianus Tüneli (Hatay), Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesi (Mardin)" alındığını açıklamıştı.
Tarihi
Zeynel Abidin Camii
Hz. Muhammed'in 13. Kuşaktan torunundan biri olan Zeynel Abidin ve onun kız kardeşi Zeynep'in türbelerinin bulunduğu, ilçenin en önemli camisidir
Camii eskiden küçük bir mescitti. 1956 yılında Kaymakam Mustafa Tütüncü'nün girişimleri ve halkın yardımları ile görkemli minaresi yapılmış, sonraki yıllarda eyvan son cemaat yerine eklenmiştir Daha sonraları iki katlı ek bir bina yapılarak camii ilçenin en önemli ibadethanesi durumuna getirildi .
Kültür ve Çevre Platformu Sözcüsü Şerefhan Ciziri de Nusaybindeki iki mabedin UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne girmesinin kendilerini umutlandırdığını söyledi.
Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesinin UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne girmesinde geç kalındığını aktaran Ciziri: Bu iki mabedin hoşgörü içinde birbirlerini kabul ederek yüzyıllarca yaşaması bence bir kültürün bir olgunluğun tezahürüdür. Medeniyetlerin çatışmasından bahsedildiği bir dönemde burada medeniyetler barış içinde birbirleriyle birlikte yaşamışlar. Dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik daha önce yaptığı açıklamada UNESCO Dünya Miras Merkezince 15 Nisan'da yapılan değerlendirme sonucunda Dünya Miras Geçici Listesi'ne : "Anadolu Selçuklu Medreseleri (Konya, Kayseri, Sivas, Erzurum, Kırşehir), Anavarza Antik Kenti (Adana), Kaunos Antik Kenti (Muğla), Kızkalesi (Mersin), Arslantepe Arkeolojik Alanı (Malatya), Kültepe Arkeolojik Alanı (Kayseri), Çanakkale ve Gelibolu 1. Dünya Savaşı Alanları (Çanakkale), Eflatunpınar Kaya Anıtı (Konya), İznik (Bursa), Mahmutbey Camii (Kastamonu), Ahi Evran Türbesi (Kırşehir), Titus-Vespasianus Tüneli (Hatay), Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesi (Mardin)" alındığını açıklamıştı.
Tarihi
Zeynel Abidin Camii
Hz. Muhammed'in 13. Kuşaktan torunundan biri olan Zeynel Abidin ve onun kız kardeşi Zeynep'in türbelerinin bulunduğu, ilçenin en önemli camisidir
Camii eskiden küçük bir mescitti. 1956 yılında Kaymakam Mustafa Tütüncü'nün girişimleri ve halkın yardımları ile görkemli minaresi yapılmış, sonraki yıllarda eyvan son cemaat yerine eklenmiştir Daha sonraları iki katlı ek bir bina yapılarak camii ilçenin en önemli ibadethanesi durumuna getirildi .
-Mor Yakup Kilisesi ve Nusaybin Okulu
Mardin Nusaybin ilçesinde bulunan bu manastır yukarı Mezopotamya bölgesindeki kiliselerin en eskisi sayılmaktadır.
Manastır kesme taş ve moloz taştan yapılmıştır. İbadet mekânının üzeri ana kubbeyi destekleyen yarım kubbelerle örtülmüştür. Manastır kilisesinin batı cephesinin duvarları sonradan yıkılmış ve 872 yılında yenilenmiştir. Manastır içerisinde Mor Yakupun Türbesi bulunmaktadır.
Episkopos Mor Yakup ile öğrencisi Mor Efram Nikeiada Hıristiyanlığın konsil toplantılarına katıldıktan sonra Nusaybine döndüklerinde burada Nusaybin Okulunun yapımına başlamışlardır. Bu okulu 326da açmışlar ve Mor Efram 38 yıl boyunca bu okulu yönetmiştir. Bu okul putperestlik döneminden kalan bir yapı üzerine kurulmuştur. Bu okulda felsefe, mantık, edebiyat, geometri, astronomi, tıp, hukuk eğitimi verilmiştir. Aynı zamanda bu okuldaki çalışmalar sonunda Grekçeden birçok yazma eser Süryaniceye çevrilmiştir.
Bu okulun en büyük özelliği o dönemde Nusaybinin ileri düzeyde bir eğitim merkezi oluşunu göstermesidir. Mor Yakupun 338de ölümünden sonra kilisenin bodrum katına gömülmüştür. Ondan sonra Episkoposluğa Mor Babo (338-343), Mor Logos (343-361), Mor Abraham (361-?) getirilmiştir. Bu dini merkezin son Episkoposu Rahip Hanna olmuştur. Nusaybin Okulu Sasanilerin 363de Nusaybini almasına kadar öğretime devam etmiştir. Bundan sonra okulun öğretim kadroları dağılmış ve Suriyede öğretime devam edilmiştir. Sonraki yıllarda Bizanslılar Nasturilere karşı baskı kurunca Urfadaki (Edessa) okul Nusaybine nakledilmiş ve burası Nasturilerin dini merkezi olmuştur. Okulun yönetimindeki Narsay ve Episkopos Barsavmonun yerine geçen II. Mor Huşoh döneminde okul büyük ün yapmıştır. Bu nedenle de Nusaybin İlimlerin beşiği, eğitim şehri ve öğretmenlerin annesi olarak isimlendirilmiştir.
Manastır 19. yüzyıla kadar işlevini sürdürmüştür.
Mardin Nusaybin ilçesinde bulunan bu manastır yukarı Mezopotamya bölgesindeki kiliselerin en eskisi sayılmaktadır.
Manastır kesme taş ve moloz taştan yapılmıştır. İbadet mekânının üzeri ana kubbeyi destekleyen yarım kubbelerle örtülmüştür. Manastır kilisesinin batı cephesinin duvarları sonradan yıkılmış ve 872 yılında yenilenmiştir. Manastır içerisinde Mor Yakupun Türbesi bulunmaktadır.
Episkopos Mor Yakup ile öğrencisi Mor Efram Nikeiada Hıristiyanlığın konsil toplantılarına katıldıktan sonra Nusaybine döndüklerinde burada Nusaybin Okulunun yapımına başlamışlardır. Bu okulu 326da açmışlar ve Mor Efram 38 yıl boyunca bu okulu yönetmiştir. Bu okul putperestlik döneminden kalan bir yapı üzerine kurulmuştur. Bu okulda felsefe, mantık, edebiyat, geometri, astronomi, tıp, hukuk eğitimi verilmiştir. Aynı zamanda bu okuldaki çalışmalar sonunda Grekçeden birçok yazma eser Süryaniceye çevrilmiştir.
Bu okulun en büyük özelliği o dönemde Nusaybinin ileri düzeyde bir eğitim merkezi oluşunu göstermesidir. Mor Yakupun 338de ölümünden sonra kilisenin bodrum katına gömülmüştür. Ondan sonra Episkoposluğa Mor Babo (338-343), Mor Logos (343-361), Mor Abraham (361-?) getirilmiştir. Bu dini merkezin son Episkoposu Rahip Hanna olmuştur. Nusaybin Okulu Sasanilerin 363de Nusaybini almasına kadar öğretime devam etmiştir. Bundan sonra okulun öğretim kadroları dağılmış ve Suriyede öğretime devam edilmiştir. Sonraki yıllarda Bizanslılar Nasturilere karşı baskı kurunca Urfadaki (Edessa) okul Nusaybine nakledilmiş ve burası Nasturilerin dini merkezi olmuştur. Okulun yönetimindeki Narsay ve Episkopos Barsavmonun yerine geçen II. Mor Huşoh döneminde okul büyük ün yapmıştır. Bu nedenle de Nusaybin İlimlerin beşiği, eğitim şehri ve öğretmenlerin annesi olarak isimlendirilmiştir.
Manastır 19. yüzyıla kadar işlevini sürdürmüştür.