Sosyal Güvenlik Haftası

Bu hafta sosyal güvenlik haftası, 16-22 Mayıs tarihleri arası Sosyal güvenlik Haftası olarak kutlanacak. Umarız bu önemli hafta alışılagelmiş kutlama törenleri dışında sosyal güvenlik bilincinin toplumda yer edinilmesine ve sorunların tartışılmasına ve çözümlerin üretilmesine vesile olur.
 
    Hepimizin malumudur ki Sosyal Güvenlik reformu ile birlikte SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı tek çatı altında birleştirilmiş ve bugünkü adıyla “Sosyal Güvenlik Kurumu” diğer adıyla SGK oluşturulmuştur. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortası Kanunu işçi ile işverenlerin çalışma yaşamındaki sosyal güvenlik mevzuatı kurların yeniden düzenlenmesini ve sosyal tarafların tek çatı altında toplanmasını sağlamıştır. Aradan geçen bu süre zarfında SGK Kurumunun gerek örgütlenme açısından olsun ve gerekse de kültür oluşturma açısından olsun çok önemli mesafelerin kat ettiğini biliyoruz. SGK’nın bugün toplumumuzun tüm kesimlerini kucaklayan bir kurum haline geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu kat edilen mesafe yeterlimi değildir dileğimiz SGK’nın bu uygulamalarda daha olumlu mesafelerin alınmasını talep etmekteyiz. Çağdaş ve ileri demokrasilerde mesafe almış ülkelerdeki teknolojik donanıma sahip kurumları haline geldiği takdirde sorunların üstesinden büyük ölçüde gelecektir.
 
   Türkiye’de yaklaşık 10 milyon 500bin çalışandan yine yaklaşık olarak 5 milyon çalışanımızın ssk primleri asgari ücret üzerinden yatırılmaktadır. Çoğu kişi emekli oluncaya kadar primleri asgari ücret üzerinden çalışılmış gibi gösterilmektedir. Bu nedenle SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) ‘nın prim kaybı milyarlarca lirayı buluyor ve çalışan açısından ise primleri düşük yatırıldığı için alacağı emekli maaşı ve kıdem tazminatı gibi hakları da düşük olmaktadır.
 
Sosyal Güvenlik Kurumu yıllardan beri Türkiye’de kayıt dışılıkla mücadele ettiğini bilmekteyiz. İlkin çalışanların hiçbir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmadan çalıştırılması. Bu oran Türkiye İstatistik Kurumu verilerine baktığımızda % 43 gibi çok büyük seviyelerde olduğunu görmekteyiz. Bu da gösteriyor ki yaklaşık olarak 9 milyon insanımızın hiçbir sosyal güvencesi olmadan çalıştırıldığı anlamına gelmektedir. Kişilerin ve kurumların kaçak işçi çalıştırıldığı zaman devlet bu kişi ve kurumların sosyal  güvenlik primi ve ücret vergisini alamıyor ve SGK kurumunda prim kaybı bir hayli yüksek rakamlara çıkmaktadır. Bu da şunu gösteriyor ki SGK kurumunun giderleri gelirlerinden çok fazla olduğundan dolayı sürekli zarar etmektedir. Zararları da büyük rakamlara ulaştığında dolayı da biz vatandaşlara kaliteli ve iyi hizmet etmekte geri kalacaktır.
 
Bu duygu ve düşüncelerle gerek SGK’nın ve gerekse vatandaşlarımızın Sosyal Güvenlik Haftasını kutlar, sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.
 
GÜNÜN SÖZÜ           :
Bazı kimseler güllerin dikeni olduğundan yakınırlar.
Ben dikenlerin gülü olduğuna şükrederim.
                                     Alphonse  KARR