Vergide Aslan Payı Ücretlilerin

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasının raporuna göre Türkiye’de yaklaşık olarak 5 milyona yakın asgari ücretli çalışmaktadır. Türkiye’nin en büyük dev firması kadar vergi öderken 6 milyon 750 bin civarındaki tüm ücretlilerin ödediği vergi ise Türkiye’deki 652 bin şirketin ödediği vergiyi geçti.

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Odası’nın Gelir İdaresi Başkanlığı İstatistikleri Vergi tabanı verileri ve genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı üzerinden yaptığı “Türkiye Vergi Profili” araştırmasına göre Türkiye’nin vergi adaletinin temel unsurunu oluşturan “az kazanandan az, çok kazanandan çok”ilkesini hayata geçirmemesinin fatura yine ücretliye kesildi. Türkiye ekonomisi bir yandan vergi toplamakta sıkıntı çekerken öte yandan gelirler politikasının temelini oluşturması gereken “gelir, servet ve sermaye karları”üzerinden alınan vergiler kişilerden gelirine bakılmaksızın aynı oranda alınan ve “adaletsiz vergi”olarak nitelendirilen dolaylı vergilere göre çok cüzi kaldı. Özel Tüketim Vergisi ise adeta devletin kazanç kapısı haline geldi.

Anayasa’nın 73. Maddesine göre “Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne gör vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı , maliye politikasının sosyal amacıdır.”denilmektedir.  Anayasanın bu maddesini göz önünde bulundurularak Türkiye’nin vergi profiline baktığımızda şöyle bir tabloyla karşılamaktayız. “Vergi adaleti ve mali güç kavramları bizlere ne ifade ediyor ve nasıl olmalı? Herkesin gelir düzeyi aynı olmadığına göre ödeyeceği vergi de aynı olmamalı aksi takdirde herkes aynı işi yapar aynı ücreti alır ve aynı vergiyi öderdi. Toplumda bir kesim çok kazanırken diğer kesim az kazanır, önemli olan gelir dağılımındaki dengenin sağlanması adaletli bir şekilde tabana yayılmasını sağlamaktır.

İSMMM O’nun “Türkiye Vergi Profili”raporuna göre 2010 yılının tamamında 4 milyon 738 bin asgari ücretli ortalama bin 63 TL vergi ödeyerek kamunun kasasına 5 milyar 38 milyon TL kaynak aktardı. Böylelikle asgari ücretli aralarında Ford , Mercedes-benz Türk, Oyak Renault, arçelik, yapı Kredi, Vakıflar Bankası, HSBC, Aygaz, Petrol Ofisi gibi dev şirketlerin bulunduğu Türkiye’de 2010 yılında en fazla kurumlar vergisi veren 100 firmanın 90’nın toplamı kadar vergi ödedi.  22 milyar 649 milyon vergi ödeyen diğer ücretliler ise, asgari ücretlilerle beraber toplamda 12 milyar TL vergi ödeyen 100 firmanın iki katından fazla vergi ödedi. Ücretlilerin toplam verdiği vergi ise tüm şirketlerin ödediği vergi miktarına ulaştı. Buna göre yaklaşık 6 milyon 750 bin ücretli 652 bin şirketten daha fazla vergi ödedi.

Toplam servet , gelir ve sermaye karlarında elde edilen verginin % 43’ü ücretlilerin cebinden çıktı. OECD ülkelerinde 9 ülke asgari ücrete vergi uygulamazken,  6 ülkede vergi oranı % 10’nun altında . Türkiye’de ise % 15 lik vergi oranıyla asgari ücretliden en fazla vergi alan ülke durumunda.  OECD raporuna göre mal ve hizmetlerden alınan vergilerin milli gelire oranı bakımından Türkiye 33 ülke arasında 17. Sırada yer alırken,  gelir, kar ve sermaye kazançları üzerinden alınan vergilerde ise bir tek Meksika’yı geçerek 32. Sırada konumlanıyor. Rapora göre Türkiye sosyal güvenlik katkısı oranları bakımından OECD ülkeleri ortalamasının gerisinde. Sosyal güvenlik katkısı ortalaması OECD ülkelerinde % 9 iken, Türkiye’de yalnızca %6,1.

Rapora göre Türkiye gelirler politikası büyük oranda adaletsiz vergi olarak tanımlanan “dolaylı vergiler” üzerine kurulmuş durumda .  Bu durum gelir ve kurumlar vergisinin yeterli ve adil bir biçimde toplanamamasının bir sonucu olarak belirtiliyor.  Ve raporda şöyle özetleniyor:

“Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca vergi politikaları açısından iki tip vergi konusunda dengeyi tutturamamış 1925-1938 yılları arasında dolaylı vergiler, vergi gelirleri içinde ortalama yüzde 65 ile önemli bir ağırlığa sahipken,  1939-1949 yılları arasında iki vergi çeşidi yüzde 45 dolaysız vergi, yüzde 55 dolaylı olmak üzere daha dengeli bir seyir izlemiştir. 1977-1984 yıllarında ise denge dolaysız vergiler lehine değişmiş, dolaysız vergilerin oranı yüzde 58 düzeyine ulaşmış. Dolaylı vergilerin oranı 2002-2010 yıları içinde ise yüzde 67 düzeyinde gerçekleşmiş.

Genele bakıldığı zaman yaklaşık 6 milyon 750 bin ücretli çalışanın 652 bin şirketin ödediği vergiden daha fazla vergi ödeyerek devlet kasasına 5 milyar 38 milyon katkıda bulunmuş.  Bu vergi Türkiye’de en fazla kurumlar vergisi ödeyen 100 şirketinin 90’nın ödediği vergiye eşit. Ve oranlarına baktığımızda ücretlilerin vermiş olduğu vergi 22 milyar 649 milyon lira iken kurumlar vergisi ödeyen 100 şirketin ödediği vergi ise toplam 12 milyar lira bu demek oluyor ki şirketlerin ödediği vergi, ücretlilerin ödediği verginin yarısı.

Sonuç olarak Türkiye daha adil gelir adaletini sağlayacak bir vergi sistemini tartışmak durumundadır.  Vergi tabanının genişletilmesi düşük gelir guruplarına vergi muafiyeti sağlanması, dolaylı vergilerin bütçe payının geriletilmesi vergi politikasının temel karakterini oluşturmalıdır. Devletin görevi anayasaya bağlı olarak vergi toplamak vergi adaleti sağlamaktır. Ve vergideki dengesizlik devam ettiği sürece ülkede vergi adaletinden ve sosyal kalkınmadan bahsedilemez.  Yani çok kazanan dan çok, az kazanandan az vergi alınmalıdır.

GÜNÜN SÖZÜ : “Kimseye bir şey öğretemezsiniz, sadece cevabı Kendi içinde bulmasına yardımcı olursunuz.” (Galileo)

Abdulbaki AKBAL
S.M.MALİ MÜŞAVİR
[email protected]