Kısadan Hisse (2)

Değerli okuyucularım bu haftaki köşemde ara sıra sizleri dinlendirmek amacı ile  ekonominin dışına çıkarak değişik bir konuya değinmek istiyorum. Köşemin konusu bir hikaye herkes kendisine göre bundan bir sonuç çıkarır ve umarım beğenirsiniz.
    KARTAL TAVUK
    Bir zamanlar büyük bir dağda kartallar yuva yaparlarmış. Bir kartal da 4 tane yumurtası ile bu dağda yaşıyormuş. Bir gün bir deprem olmuş ve yumurtalardan bir tanesi dağdan yuvarlana yuvarlana vadide yer alan bir çiftliğe kadar düşmüş. Bu çiftlik bir tavuk çiftliğiymiş.
    Çiftlikteki tavuklar, bu değişik ve normalden büyük yumurtayı sahiplenmeye karar vermişler. Yaşlı bir tavuk bu yumurtayı ve içinden çıkacak yavruyu, koruması altına almış.
Bir gün, küçük kartal doğmuş. Çevresinde tavukları görmüş ve kendini bir tavuk zannetmiş. Bütün tavuklar da ona bir tavuk gibi davranmışlar. Bu küçük kartal ailesini de çok seviyormuş. Bir gün içinden bazen “BEN KİMİM?” sorusu geçiyormuş. Ama o bir tavukmuş. Bunu böyle bilmeliymiş.
    Bir gün çiftlikte oyun oynarlarken, yukarı baktığında bir grup kartalın ÖZGÜRCE uçtuklarını görmüş. “ Aman Allah’ım ne kadar güzel uçuyorlar. Ben de onlar gibi uçmayı çok isterdim” demiş. Tavuklar, bu düşünceye hep birlikte gülmüşler. Tavuklar hep bir ağızdan, “Sen bir tavuksun ve tavuklar uçamazlar” demişler.
    Küçük kartal daha sık gökyüzüne bakıyor ve uçan kartallar gibi uçmak, ÖZGÜR olmak istiyormuş. Ne zaman bu düşüncesinden arkadaşlarına, ailesine bahsetse hep şu cevabı alıyormuş. “Sen bir tavuksun. Bırak bu hayalleri.”telkinleri alıyordu.
Zamanla, küçük kartal da bu düşünceyi kabul etmiş. Hayal kurmaktan vazgeçmiş ve hayatını bir tavuk olarak yaşamaya karar vermiş. Ve hayatının sonu geldiğinde  de bir tavuk olarak ölmüş.
    Kıssadan hisse : Ne olduğunu düşünürsen o olursun. Eğer, hayatınızın herhangi bir zamanında, KARTAL olma hayalini kurarsanız, hayallerinizi takip edin. Tavukların sözlerini değil…
 
Abdulbaki AKBAL
S.M.MALİ MÜŞAVİR