Allah gerçekten muhtaç olanlara akıl ve sabır versin. Allah hepimize düşünme ve yargılama yeteneği versin. Çünkü bu günlerde bu özelliklere gerçekten çok ihtiyacımız var… Malumunuz, Deniz Baykal bir ahlaksız skandaldan dolayı parti başkanlığından istifa ediyor. Bu skandal yiğilir ve yutulur bir cinsten değil. Hem siyasi yanı var hem ahlaki yanı var. Şimdiye kadar bu skandalın içeriği konusunda Baykal ve müritleri tarafından tutarlı ve inandırıcı bir açıklama gelmedi. Hani Türk kültüründe aile mevhumu çok önemliydi, hatta kutsaldı? Türk Aile değerleri konusunda düzgün ve tutarlı bir açıklama CHP tarafından hiç yapıldı mı şimdiye kadar? Bunu yapacaklarına, suni olarak Baykal ve müritleri hemen karşı saldırıya geçtiler. Efendim, bu bir komploymuş, bu olayda dış güçlerin ve hükümetin parmağı varmış. Partimizi yıpratmak istiyorlarmış vs, vs… O nedenle de CHP li gençler, kadınlar, orta yaşlı bürokratlar, Baykal’ın siyasetçi yaptığı vasat insanlar hep birden İnadına Baykal diyorlar. Aynı bir tarikat liderine bağlanmış bir edayla, ağlayarak, sızlayarak bu sloganı haykırıyorlar. Koca koca adamlar Baykal istifa ettiği için hüngür hüngür ağlıyorlar. Bilmeyen de diyecek belki hepsi aybaşı olmuşlar! Utanma ve onur diye bir şey yok ortada. Bu mudur Sosyal Demokratlık? Atatürk ve cumhuriyetin partisi nasıl da ağlama duvarına hemen dönüşüverdi değil mi? Bu köhnemiş zihniyetle mi ülkeyi yönetecekler? Hani bu Baykal dedikleri adam da tutarlı, sözü özü bir olan bir lider olsa, belki bu bir dereceye kadar anlaşılır ve kabul edilir. Ama Deniz Baykal siyasi hayatı boyunca hep zikzaklar çizmiş, oraya buraya savrulmuş, dün söylediğini bugün hemen unutmuş, partisi içinde bile hizipçilik yapan bir kişi… Siyasi hayatı boyunca vasat insanların vasat lideri olmuş bir Deniz Baykal’dan söz ediyoruz. Ayrıca Sosyal Demokrat olarak geçinen bir partide, Sosyal Demokratlık adına ne varsa hepsini buzdolabına koymayı başarmış bir Baykal. Pratikte, Türkçülük konusunda MHP den pek fazla bir farkı olmayan, temel siyasi sorunlarda devletin klasik çizgisine inatla bağlı olan bir Baykal. Sosyal Şovenizm denizinde boğulan bir Deniz Baykal var. Kürt sorunu konusunda, kendi yazdığı raporları bile önemsemeyen, devşirme Kürtleri etrafında toplayan, Anadilde eğitimi kabul etmeyen, askeri bir mantıkla Kürtlere yaklaşan, bu sorunu hep terörizmle özdeşleştiren bir Baykal. Devlet bürokrasisini kendisine kalkan yapan, 12 Eylül Anayasasını bile savunan bir Baykal. 1990’lı yıllarlardan sonra kurulan hükümetlerde, Deniz Baykal’ın görevli olduğu dönemleri bir hatırlayın; en çok faili meçhul cinayetler bu dönemlerde işlenmedi mi? Musa Anterleri, Mehmet Sincarları, Vedat Aydınları, Muhsin Melikleri, Medet Serhatları, Savaş Buldanları ve daha nicelerini hangi dönemlerde kayıp ettik! Evet, evet Baykal ve müritleri hükümet olduğu dönemlerde! İşte şimdi böyle bir geçmişe sahip olan bir Baykal’dan söz ediyoruz! Sosyal Demokrasiyi, çağdaşlığı, insan haklarına saygıyı ve diğer tüm evrensel değerleri dar ulusal süzgeçlerden geçiren bir Baykal var karşımızda. Yeri geldiği zaman çekinmeden ırkçılık yapan bir Baykal’ı görüyoruz. Her taşın altında komplo arayan bir Baykal, siyaset faaliyetini hep komplolarla algılamaya çalışan bir Baykal var. Ve daha niceleri niceleri… Tabii ki tüm bu tutarsız duruşlara rağmen, müritleri hala İnadına Baykal diyorlarsa, alın Baykal’ınızı başınıza çalın diyelim! Güle oynaya kullanın! Son kullanma tarihine kadar! Bakınız şimdi, siyasette inat ve fikirlerde tutarlılık iyi şeyler için yapılır. İnat tüm vatandaşların iyiliği, refahı ve mutluluğu için yapılır. İnsanlık değerleri için yapılır. Adalet ve eşitlik için yapılır. Mesela turtasızlıkta ve adaletsizlikte inatlaşmak kime yarar? İnsanlık değerlerinde direnmeyen bir inatçılık neyle sonuçlanabilinir ki? Her gün fikir değiştiren, oraya buraya savrulan, her kesimden fikir dilenciği yapan bir siyasi hareketin hangi tutarlı özelliklerin de inatçılık edeceksiniz ki? Kemalizm’in zamanı geçmiş tekerlemeleriyle, lider kültüyle, şoven uygulamalarıyla, bürokratik ve totaliter bir zihniyetle günümüzde siyaset yapmak isteyen bir Deniz Baykal, ülkedeki Sosyal Demokrat ve sol hareketin temel ihtiyaçlarına hiçbir zaman cevap veremez. Bunu herkes kulağına küpe yapsın. Zaten bunu becerecek potansiyel de onda yok. Beceriksiz birisi bunu nasıl başaracak ki? Çok konuşan, kaliteli boş konuşmayı her şeyin üstünde tutan ama hiçbir ciddi fikir ileri sürmeyen, suya sabuna dokunmayan bir Baykal, Sosyal Demokratların önünü açamaz ki. Bu Deniz Baykal dediğimiz kişi, bulunmaz bir Hint kumaşı değil ki!