Şunu biliyoruz ve görüyoruz: İlçemizde trafik sorunu her geçen gün çekilmez bir hal alıyor. Bunun birçok nedeni var doğal olarak; en göz alıcı neden tabii ki kuralsız işleyen indirmek bindirmek trafiğidir. İlçemizin göbeğinde kural tanımayan, ilçeyi kendi özel malı gibi algılayan, şehir kabadayıları gibi hareket eden, yani her yönüyle keyfi muamele yapan bir yaşam tarzıyla karşı karşıyayız. Herkes bana ne diyor ve nemelazımcı bir davranış sergiliyor.
Öte yandan İlçenin ana caddesinde birçok toptancı, mağazacı, marketçi, kargocu, kahveci aldıkları malları indirmek bindirmek zorundadırlar. Buna bir de sağa sola park edilen araçları, motosikletleri, üç tekerlekli arabaları, son dönemlerde ise bisikletleri, seyyar satıcıları da eklerseniz durum net olarak ortaya çıkar. Hal böyle olunca zaten caddeler dar olduğu için trafik sıkışıklığı meydana geliyor.
Şimdi trafik düzensizliği üzerine birçok şey söylemek mümkündür. Durum vahimdir, vahim olduğu kadar da pratik çözümler gerektiren bir durumdur. Ama bu konuda yetkili olanlar asıl görevlerini yerine getirmiyorsa, durum daha da vahim oluyor. Herkes topu ötekine atmak istiyor. Vatandaş yetkililere, yetkililer vatandaşa, belediye trafik polisine, trafik polisi belediyeye, belediye esnafa sorumluluklarını hatırlatıyor. Hâlbuki topu birbirimize atlamakla bu sorunu çözemeyiz.
Bu sorun hepimizin sorunu olduğu hal de, konunun üzerine ciddiyetle giden yok. Bu keşmekeşlik devam ederse, bir beş on yıl sonraki durumu göz önüne getirin…
Herkes başkasından çözümler bekliyor. Ben daha önce de bu konuyu yazdım; acil olarak ilçemizin trafik sorunuyla ilgili bir toplantının düzenlenmesi gerekiyor. Bunu yerel yönetim, Kent Konseyi ya da sivil toplum örgütleri yapabilirler.
Ben kendi açımdan bazı pratik çözümleri şimdiden önerebilirim; Bundan sonra ilçe merkezinde yeni açılacak ve indirmek bindirmek trafiği yoğun olan mağazalar, marketler, kargo şirketleri ve benzeri faaliyetlerin belediye tarafından izin verilmemesini öneriyorum. Bu gibi faaliyetler kesinlikle ana caddeden uzak tutulmalı. Her şeye rağmen bunlara izin verilirse, mağaza, kargo ve market gibi faaliyetlerde, yük indirmek bindirmek faaliyetinin ana cadde de değil, bu indirmek bindirme kapılarını mutlaka arka sokaklarda olmasını talep etmeliyiz. Yani indirmek bindirmek trafiğini ana caddeden mutlaka uzaklaştırmamız gerekiyor. Var olan mağaza, market, kargo şirketlerinin, mümkünse, indirmek bindirmek faaliyetlerinin arka sokaklara taşınmasını talep etmemiz, kent trafiğini bir nebze rahatlatır. Bu konuda taşınma için gerekli yatırımların belediye tarafından karşılanmasını da en makul olandır. Çünkü belediye bu şirketlere zamanında izin vermiş ve kendi fiziksel şehir planını da kendisi belirlemiştir.
Öte yandan trafiği aksatan at arabalarına, seyyar satıcılara ve üç tekerlekli bisikletlere belli kurallar koymak neden bu kadar zor olsun ki? Kuralı olmayan bir trafik kültürü var mıdır? Bizdeki trafik kuralsızdır, kuralsızlık gizli bir kural haline gelmiştir! Sürücüler arasında yaş, yük, ehliyet ve trafik kuralları konusunda kararlı olmak gerekmez miydi? Kurallara uymayanlara değişik cezalar uygulamak makul bir uygulama değil midir? Mesela üç tekerlekli bisiklet kullanan çocukların belli bir yaş uygulaması getirmemiz gerekmez mi? Yük taşıyan at arabalarının yükleri konusunda belli kurallar koymamız bu kadar mı zordur sanki? Motosikletleri ehliyetsiz kullananlar neden bu kadar rahat ilçemizde dolaşabiliyorlar?
Gördüğümüz gibi trafik kültürü bir bütün oluşturuyor. Trafik sıkışıklığına neden olan sorunların çözümü de bir bütündür. Şuradan buradan küçük delikleri tıkamakla sorun çözülmez.
Hiç olmazsa bu konuyu ciddi olarak konuşmaya başlamamız lazım.