Vergi adaleti-dolaylı ve dolaysız vergiler

Değerli okuyucularım,  bir süredir kamu gündemini meşgul eden ve mecliste çeşitli tartışmalara sahne olan dolaylı ve dolaysız vergiler hususunda bir irdeleme  yaparak,  bugünkü köşemizin konusu dolaylı ve dolaysız vergiler konusunu detaylı bir şekilde siz okuyucuların bilgisine sunmak istiyorum.  Vergi, hepimizin bildiği gibi kelime anlamına bakıldığında vergi, kamu hizmetlerine harcamak amacıyla devletin ve de yerel yönetimlerin yasalara uygun olacak bir şekilde direkt olarak ya da bazı maddelerin ve hizmetlerin fiyatları üstüne eklenmesi yoluyla dolaylı olarak yurttaşlardan topladığı paradır.

Türkiye’de son dönemlerde vergi politikaları üzerinde önemli çalışmalar yapılmış ve özellikle verginin tahsili ve denetimi noktasında önemli adımlar attığını görüyoruz. Türkiye’de halen verginin adaletli tahsili noktasında büyük bir dengesizlik yaşanmakta ve toplam tahsil edilen vergiler içerisinde dolaylı vergilerin oranı %62 gibi yüksek seyrine devam etmektedir. Dolaysız vergilerin oranı ise %38 gibi düşük bir profile sahip olduğu görülmektedir. Kamu gelirleri içerisinde %70-80 gibi önemli bir paya sahip olan vergiler; gerçek ve tüzel kişilerden ödeme güçlerine göre herhangi bir hizmete karşılık olmaksızın cebri (Zorunlu) olarak aldığı parasal yükümlülüklerdir.


Dolaylı Vergi;
Dolaylı vergiler; yansıtılması kolay, mal ve hizmet satın alımı sırasında ödenen, dolaysız vergiler ise; vatandaşların gelir veya kazançları üzerinden alınan vergi çeşididir. Dolaylı ve dolaysız vergi türleri nelerdir, ödemeleri nasıl yapılır ve kimler ödemekle mükelleftir birlikte detaylıca incelendiğinde devletin, kamu hizmetlerinde harcanmak üzere gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan ya da dolaylı yollarla olmak üzere aldığı ücretlere vergi denir. Devlet aldığı bu vergileri; kamu harcamaları, vatandaşlarının gelir dağılımını kontrol etmek ve ülke için yapacağı yatırımları finanse edebilmek için toplamaktadır. Dolaylı ve Dolaysız vergileri ödemek herkesin yükümlülüğündedir. Bu vergi sistemi ile birlikte; ülkenin ekonomik büyümesi ve gelir dağılımının adil bir düzene oturtulması hedeflenmektedir. Peki dolaylı vergiler  nedir? Dolaylı vergiler; vatandaşların kazanç veya gelirleri üzerinden alınmak yerine yaptıkları harcamalar üzerinden, mal ve hizmet satın alımı sırasında alınan ve yansıtılması kolay vergilerdir.

Dolaylı vergiler;

-Katma değer vergisi (KDV),

-Özel tüketim vergisi (ÖTV),

-Gümrük vergileri,

-Banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV),

-Harçlar,

-Damga vergisi,

-Belediyeye ödenen vergiler,

-Özel iletişim vergisi.

Gibi çeşitli vergilerden oluşur.
 

 

 

Dolaysız Vergi;

Kazanç ve varlık üzerinden talep edilen ödemeler dolaysız vergi olarak adlandırılır. Ticaretle uğraşan, çalışan ve herhangi bir suretle kazanç elde eden herkes bu vergiyi ödemekle mükelleftir. Söz konusu uygulamada vergiyi ödeme ve beyan etme yükümlülüğü aynı kişiye aittir. Herhangi bir sermayeye veya düzenli kazanca sahip olan kişi ve kurumlar, dolaysız vergi ödeme mükellefiyetine sahiptir. Kazanç ve varlık sahibi olmak, bu vergilerle ilgili mükellefiyet için yeterlidir.

 Bu bağlamda devlet, düzenli çalışan ve belli bir ücret alan her vatandaşından dolaysız vergi alır. Dolaysız vergi birçok vergi türünü de kendi içerisinde barındırmaktadır. Bunlar gelirden alınan vergiler, gelir vergisi, kurumlar vergisi ve de servetten alınan vergiler olmak üzere 5 tanedir.
Dolaysız vergiler diğerlerinden biraz farklı olacak biçimde vergi yükümlüsünün ve vergi ödeyicisinin aynı olduğu bir vergi türüdür. Özellikleri arasında kişinin gelir düzeyine göre alınması ve bu vergiden yükümlü olan kişilerin, kendi vergi yükümlülüklerini başkasına yansıtamaması bulunur.

Dolaysız vergiler kendi içerisinde ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan biri gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler, diğeri ise mülkiyet üzerinden alınan vergiler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
A)-Gelir üzerinden Alınan Vergiler:
     -Gelir  Vergisi,
     - Kurumlar Vergisi.
B)-Mülkiyet Üzerinden Alınan Vergiler:
      -Veraset ve İntikal Vergisi,
      -Motorlu Taşıt Vergisi,
      -Emlak Vergisi.

 SONUÇ;

 

Türkiye’de dolaylı vergilerin ekonomi içindeki ağırlığı oldukça artmış durumdadır. Vergi tabanının dar ve tasarruf düzeyinin düşük olması, dolaylı vergi ağırlıklı bir vergi politikasının izlenmesine neden olmaktadır. Uygulaması oldukça kolay ve verimi yüksek olan dolaylı vergiler, bütçe açıklarını kapatmak amacıyla hükümetlerin sıklıkla başvurduğu bir vergi türü haline gelmiştir. Ancak, dolaylı vergilerin Türkiye’de % 62 gibi yoğunlukta uygulanması harcama düzeyi yüksek ve gelir düzeyi düşük kesimlerin vergi yükünü artırarak gelir dağılımını bu kesimler aleyhine bozmaktadır. Türkiye’de gelir düzeyi en yüksek kesim ile en düşük kesim arasındaki gelir farkı 9-10  kattır. Bu farkın oluşmasında çok sayıda neden bulunmaktadır. Dolaylı vergilerin oldukça yüksek olması bu nedenlerden birisidir. Gelirlerinin neredeyse tamamını zorunlu harcamalara ayırmak zorunda olan gelir düzeyi düşük kesimlerin eğitim harcamalarına neredeyse hiç pay ayıramaması gelir dağılımında adaletsizliğin ve dolaylı vergilerin düşük gelirliler için ne denli ağır bir vergi olduğunun göstergesidir.

 

Türkiye’de gelir dağılımı adaletsizliğini önlemek için alınması gereken tedbirleri artırmak mümkün olmakla birlikte, gelir dağılımı adaletsizliğinin artışında büyük bir rolü olan dolaylı vergi ağırlıklı vergi politikalarından ivedilikle vazgeçilmelidir. Ancak gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümeyi sağlamak ve bunun için de tasarrufları artırma gayesiyle dolaysız vergilerin yükünü azaltma çabasına karşılık gelir dağılımında adaletten vazgeçilmezi politika yapıcıları açısından önemle dikkate alınması gereken bir konudur. Bu kapsamda Türkiye de gelir dağılımında adaleti sağlama amacıyla dolaylı vergilerin tersine artan oranlılık etkisini azaltıcı politikalara yönelmelidir.

 

Günün Sözü :"Kanun keskin bir kılıca benzer, sapı güçlünün elindedir."

 

Abdulbaki AKBAL

S.M.Mali Müşavir-B.Denetçi