MARDİN Haber Girişi : 24 Temmuz 2017 17:05

Üründü: Güçlü Basın İçin Herkes Üzerine Düşeni Yapmalıdır!

Üründü: Güçlü Basın İçin Herkes Üzerine Düşeni Yapmalıdır!
Mardin Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Abdulkadir Üründü, 24 Temmuz Basın Bayramı ve Gazeteciler Günü nedeniyle yayımladığı açıklamada; Özgür ve çok sesli bir medya ortamının, şeffaf yönetim, açık toplum ve bilgi edinme hakkının en önemli teminat
Mardin Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Abdulkadir Üründü, 24 Temmuz Basın Bayramı ve Gazeteciler Günü nedeniyle yayımladığı açıklamada; Özgür ve çok sesli bir medya ortamının, şeffaf yönetim, açık toplum ve bilgi edinme hakkının en önemli teminatı olduğunu kaydetti.

Mardin Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Abdulkadir Üründü, 24 Temmuz 1908 tarihinden bu yana basın üzerindeki sansürün kaldırılması olarak her yıl kutlanan 24 Temmuz “Gazeteciler ve Basın Bayramı” nedeniyle açıklamalarda bulundu.

Cemiyet Başkanı Üründü, Basın-Yayın organları alanında yayın yapan gazete ve gazetecilerin refah seviyesi, içinde yaşadıkları toplumun da gelişmişlik düzeyini ortaya koyduğuna işaret etti.

Ülkemizde maalesef bir dönem basına sansür uygulaması getirildiğini ve söz konusu uygulamaya 24 Temmuz 1908 tarihinde son verildiğini hatırlatan Üründü, nereden gelirse gelsin basına yönelik yapılan bütün baskı ve sansürlerin, aslında toplumun sesine ve vicdanına ket vurma, ambargo koyma anlamına geldiğini söyledi.

Toplumun gören gözü, işiten kulağı ve konuşan dili olan gazetecilerin ve dolayısıyla da gazeteciliğin maalesef gün geçtikçe kan kaybetmekte, yıpranmakta olduğunu ya da yıpratıldığına dikkat çeken Üründü, şunları söyledi:

"7/24 değil, 365 gün değil, yeri geldiğinde 365 günün gecelerinde de mesleğini ifa etmeye çalışan meslektaşlarımız, yeri geldiğinde her türlü olumsuzluğun sorumlusu gibi hedef gösterilmekte, tehditlere ve saldırılara maruz kalmaktadırlar. Özellikle de yerelde görev yapan meslektaşlarımız, ülkemizdeki çalışma koşulları standartlarının çok altında kalmalarına rağmen mesleklerini kararlılıkla ifa etmeye çalışmaları, her türlü taktirin üzerindedir. Ancak söz konusu meslektaşlarımızın gerek maddi gerekse de manevi anlamda, çabalarının karşılığını hiçbir şekilde alamamaları bizleri derinden üzmektedir. Gazetecilikte “Tarafsızlık” ilkesinin yanında yaşadığı toplumun değer yargılarını, memleketinin gelişimi ve büyümesini referans alarak büyük bir özveriyle çalışmalarını sürdüren ve özellikle de yerel anlamda yayın yapan gazetelerin karşı karşıya bulundukları maddi sıkıntıların göz ardı edilemeyecek kadar büyük olmasına rağmen ideal gazeteciliğe yönelik gösterilen çabalar, her türlü takdirin üzerindedir. Bir gün herkesin veya her kesimin mutlaka ihtiyaç duyacağı gazetecilerin ve gazetelerin daha güçlü olması, aslında bütün toplumun gelişmişlik düzeyiyle de eş anlamlıdır. Gazetecinin ya da gazetelerin gücü, aslında toplumun da ortak kazanımıdır. Bu vesileyle, seçilmişinden atanmışına, siyasetçisinden bürokratına, sivil tolum örgütünden sendikacısına varana kadar kendisini sorumluluk noktasında gören her kesim, daha güçlü gazeteci ve daha güçlü gazetelerden yana tarafını koymalı ve üzerine düşen çabaları sağına soluna bakmadan sarfetmelidir."