Yaş Dışında Kıdem Tazminatı Alma Şartı 

Değerli okurlarım, bir işçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için aynı işverenin işyeri veya işyerlerinde en az 1 yıl sürekli çalışması gerekir. İşçi, işverenin işyerinde 1 yıldan daha az süre ile çalışmış ise kıdem tazminatı alması mümkün değildir. İşçi aynı işverenin farklı işyerlerinde, hatta farklı şirketlerinde çalışsa bile 1 yıllık sürenin hesaplanmasında tüm bu çalışmalar göz önünde bulundurulur. 

 

İş sözleşmesi ister yazılı isterse sözlü olsun belirsiz süreli iş sözleşmesi olmalıdır. Belirli iş sözleşmesi ile çalışılan işyerinden sözleşme bitiminde kıdem tazminatı talep edilemez. Belirli iş sözleşmesi, belli işlerde veya belli bir işin tamamlanması için işveren ile işçi arasında yazılı olarak yapılan sözleşmelerdir. 


Belirli iş sözleşmeleri işin bitimi ile veya sözleşmede kararlaştırılan şartın gerçekleşmesiyle kendiliğinden sona erer, kendiliğinden sona eren bu iş sözleşmelerinde kıdem tazminatına hak kazanılamaz. Ancak, belirli iş sözleşmesi sözleşmede kararlaştırılan işin bitiminden önce işveren tarafından haksız nedenlerle, işçi tarafından haklı nedenlerle feshedilirse işçi kıdem tazminatı almaya hak kazanır. 


İşçiye, işe başladığı tarihten itibaren çalıştığı her tam yıl için 30 günlük yüklenilen son brüt ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenmektedir. Bir yıldan süreler için aynı oran üzerinde hesaplama yapılmaktadır. Brüt ücretin hesaplamasında işçinin para ve para ile ölçülmesi mümkün olan iş sözleşmesi ile sağlanan diğer menfaatler ile kanundan doğan menfaatler süreklilik arz etmesi koşuluyla dikkate alınmaktadır. 


Sosyal Sigorta Yasalarında değişiklik yapan 4447 sayılı yasa ile getirilen bir hükümle, 506sayılı Kanunun 60. Maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81. Maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle işten ayrılan işçiler kıdem tazminatı almaya hak kazanırlar. 


Bilindiği gibi emeklilikte, sigortalılık süresi, prim gün sayısı yanı sıra belirli bir yaşın tamamlanması da emeklilik şartlarından sayılmaktadır. 08/09/1999 tarihinden önce ilk defa sigortalı olan kişiler için 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı bulunan ve emeklilik yaşını bekleyen bütün işçilere kıdem tazminatı alabileceği yönünde sigorta dairesinden alınmaktadır. 


08/09/1999-30/04//2008tarihleri arasında ilk defa sigortalı olan kişiler için. Sigorta yılı dikkate alınmaksızın 7000 prim günü ya da 25 yıl sigortalılık süresi ve 4500 prim günü şartı aranmaktadır. 


Sosyal Sigorta Yönetmenliğinde yapılan son değişikliğe göre; 01.05.2008 tarihi ve sonrasında ilk defa sigortalı olan kişiler için kademeli olarak 4600 gün ile 5400 prim günü ile kıdem tazminatı alarak işten ayrılma hakkı bulunmaktadır. 


Yaşı bekleyen prim gün sayılarını dolduranlar şu şekilde kıdem tazminatı almaya hak kazanırlar. 


01.05.2008-31.12.2008 Tarihleri arasında sigortalı olanlar için 4600 gün, 

2009 yılı ve sonrası olanlar 4700 gün, 
2010 yılı olanlar için 4800 gün,  
2011 yılı olanlar için 4900 gün, 
2012 yılı için 5000 gün, 
2013 yılı için 5100 gün, 
2014 yılı olanlar için 5200 gün,  
2015 yılı olanlar için 5300 gün, 
01/01/2016’dan günümüze kadar 5400 gün  

Şartını yerine getiren sigortalılar kıdem tazminatı almaya hak kazanırlar. 

Kıdem tazminatı, zamanaşımı süresi içinde talep edilebilecek bir tazminattır. Kıdem tazminatı zamanaşımı süresi iş akdinin feshinden itibaren 5 yıldır (4857 sayılı İş Kanunu Ek Madde). 


İşçi 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde kıdem tazminatı talebiyle iş davası açamadığı takdirde, bir daha bu çalışmasıyla ilgili kıdem tazminatı davası açamaz. 

Günün Sözü “Analar yalan söylemez! Herkes söyler ama o söylemez!
Ve… İnsan yaşadığı yere benzer…”Yafa portakallarımız çiçek kokacak” cümlesini Filistinli bir ana kurar… O ana, yafa portakalıyla doğmuş , büyümüş ve ölmüştür!
“Yafa portakallarımız çiçek kokacak. Unutma bunları sen söylemiştin bana. Analar yalan söylemez çocuklarına” (Filistin’li bir çocuk)