Nusaybinim.com Haber Servisi
Haziran genel seçimleri için Milletvekili aday adayları kendilerini bir bir açıklıyor. Nusaybinli Doç Dr. Hasan Akan, Ak Parti Mardin Milletvekili aday adayı olduğunu basın kuruluşlarına gönderdiği yazılı açıklamayla bildirdi.
Akan'ın aday adayı olması ve Nusaybin'i konuştuk...
1) Adaylığınızın Nusaybin’e ve dolayısıyla Türkiye’ye hayırlı olsun. Sizleri candan kutluyor ve bu işte başarılar diliyoruz. Nusaybin ve bölgemiz için ne düşünüyorsunuz? Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?
Aday adaylığımın hayırlı olması yönündeki iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Mardin’in 2.büyük ilçesi olan Nusaybin’de doğmuş olmak, bu verimli ve bereketli topraklarda dünyaya gelmiş olmak benim açımdan büyük bir mutluluk. Doğup büyüdüğüm topraklara yani Nusaybin’e bir vefa borcu olarak gelecek seçimlerde aday adaylığımı düşünmekteyim. Güneydoğu’nun en şirin ili olan Mardin’imiz köklü bir tarihe sahip olduğu kadar “hoşgörü ve sevginin” de merkezi olarak bilinir ve “gündüzü seyranlık, gecesi gerdanlık” şehir olarak herkesin hayran kaldığı büyüleyici bir şehirdir. Dinlerin, dillerin ve taşların dile geldiği otantik bir şehirdir. Mardin’e bağlı her ilçenin kendine özgü özellikleri ve güzellikleri olduğu kadar Nusaybin’in de içimizde, kalbimizde ve gönlümüzde derin bir sevgisi vardır. Çocukluğumuzun geçtiği, aile çevremizin yıllarcadır yerleştiği ve tüm gönül dostlarımızın hala içinde yaşadığı şirin bir ilçedir. Nereye gidersek gidelim, nerede görev yaparsak yapalım ama gözümüz ve gönlümüz hep Nusaybin’de kaldı. Bu yüzden 20 yıllık eğitimcilik ve akademisyenlik hayatım boyunca her bayramda, her tatilde illaki Nusaybin’in o gizemli havasını teneffüs etmek için gelip gittim. Kütahya gibi Anadolu’nun en ücra köşelerinde bile görev yaptım ama yine de senede 5-6 defa sıla_i rahim yaptık ve Nusaybin’den bağımızı kesmedik. Uzaklarda görev yaparken, gurbet türkülerini dinlerken bile Nusaybin’de bıraktığımız çocukluğumuzu, gençliğimizi, yakınlarımızı, öğretmenlerimizi, hemşerilerimizi ve anılarımızı içimizin en deruni köşelerinde hissettik. Hatta Mardin’e daha yakın olmak için Şanlıurfa’daki Harran Üniversitesine 2001 yılında geldim. İşte o sevda ve o özlem bizleri daha da heyecanlandırdı ve şimdi de Mardin milletvekilliği aday adaylığı için niyetlendik. Kısmet olur mu bilinmez ama en azından sevgili dostlarımız ve hemşerilerimiz bilsinler ki Üniversitede Doçent Doktor olarak görev yapan ve bu toprakların bağrından çıkan bir evlatları vardır…
2) Nusaybin’deki Eğitim ve Öğretim yeterli midir? Bu konuda fikriniz nedir?
Nusaybin’de Eğitim-öğretim konusu denilince bir eğitimci/akademisyen olarak en çok dikkatimi çeken bir husustur. Bu soruyu sorduğunuz için özellikle teşekkür ederim ve çok yerinde bir soru oldu benim için. Aslında Nusaybin’in eğitim ve öğretim geleneği çok eskilere dayanır ve çağlar öncesine kadar uzanır. Geçmişi Babiller dönemine kadar
dayanan tarihteki “Nusaybin okulu” 8.yüzyıla kadar hizmetini sürdürmüş ve sözü edilen bu tarihi okul aynı zamanda Dünyanın ilk Üniversitesi olarak da kabul edildiği bir gerçektir. Bu tarihi Üniversitede dini eğitimin yanında felsefe, mantık, edebiyat, geometri, astronomi ve tıp dallarında dersler veriliyordu. Kültür ve medeniyete ev sahipliği yapmış olan Nusaybin’imizin “İlimlerin beşiği” olduğu tarihi belgelerle ortadadır. Cumhuriyet tarihinde de eğitim-öğretime önem verilmiş ancak istenilen düzeye ulaşılamamıştır. Bizim dönemde sadece Nusaybin Lisesi ve Nusaybin ortaokulu mevcuttu. 2000’li yıllardan sonra birkaç lisesinin daha açılmış olması, gençlerin okumaya önem vermesi umut vericidir. Görev yaptığım değişik Üniversitelerde Nusaybin’li gençlerin Üniversiteyi kazanmış olduklarını görmek beni son derece sevindiriyordu. Ama şu da bir gerçek ki Mardin ve Nusaybin civarlarında hala 60 kişinin olduğu bir sınıf ortamının olması ise üzüntü verici. Türkiye’nin her yerinde 5000 nüfuslu ilçelerde bile meslek yüksek okulları varken, nüfusu 100 bini aşan bu güzide ilçemiz Nusaybin’de hala bir meslek yüksek okulunun olmaması ise gerçekten üzüntü verici. Geçen hafta Sayın Mardin Artuklu Üniversitesi rektörünü ziyaret ettiğimde bu konuyu kendileri ile paylaştım ve en kısa zamanda Nusaybin’e bir Meslek yüksekokulunun açılacağı müjdesini verdiler. Zaten Milletvekili olmamızın amaçları arasında ilimizin ve Nusaybin ilçemizin menfaati için her platformda yer alıp somut kazançlar için çalışacağız.
3) Bu konuda halkımıza tavsiyede bulunacak önerileriniz var mıdır? Ne Yapılmalıdır?
Eğitim konusunda halkımıza elbette ki çok önemli tavsiyelerimiz vardır. Bunları zaman içinde değerli hemşerilerimizle paylaşacağız. Artık ilim ve teknoloji asrındayız ve “bilgi en büyük güçtür”. Nusaybin’in genç nesillerini geleceğe hazırlamak ve bilgi ile meşgul ettirmek hepimizin görevidir. Hiç şüphesiz ki “En büyük düşmanımız cehalettir”. Mevlana hazretlerinin sözü olsa gerek: “Kendini hak ile meşgûl etmezsen, bâtıl seni işgâl eder”. Demem o ki, gençlerimizi iyiye teşvik etmek, onları bilgi ile geleceğe hazırlamak ve onlara layık oldukları tüm imkânları seferber etmek lazımdır. Eskiden yörenin bazı insanları “şeytani ve dünyevi okullar” deyip çocuklarını eğitim yuvalarına göndermezlerdi. Nusaybin’li aileler mutlaka çocuklarını okula göndermeli ve maddi-manevi ilimlerle meşgul ettirmeliler. Zira asrın silahı artık “ilim ve fendir.” Gençlerimize, çocuklarımıza başı dik ve onurlu bir yaşam sunmak için onları mutlaka okutmalıyız ve Üniversite sınavlarını kazanmaları için elimizden geleni yapmalıyız.
4) Parlamentoya girmeniz halinde tasarlamış olduğunuz hizmetlerin gerçekleştirilmesi açısından çalışmalarınız ne düzeyde olacak? Bizlere açıklayabilir misiniz?
Parlamentoya girmemiz halinde elbette ki tasarladığımız birçok hizmetler vardır. İyilik ve hizmet kervanında olmak zor iştir ama bu hayırlı yola baş koyduğumuzu değerli hemşerilerimle paylaşmak istiyorum. Akademisyenliğin bize verdiği tecrübelerden yola çıkarak yöremize kalıcı hizmetler ve projeler üretmek istiyoruz. Mardin ve Nusaybin’deki Sivil-Toplum örgütleriyle somut hedefler ortaya koyup beklenen neticeyi alana dek şehrimizin bütün dinamikleriyle birlikte çalışacağız. İlimizi temsil etme şerefinin Allah’ın takdirinde olduğuna inanarak şehrimiz için “Ne Yapabilirim” sorusunu kendimize düstur edineceğiz.
Hemşerilerimizin dükkânında çay içip, gurebanın sofrasında olacağız. Ulaşılabilir olacağız, vatandaşımızın taleplerini iletmek için zor şartlarda Ankara’ya gitmesine gönlümüz razı değil, yanı başında dertlerini dinleyeceğiz. Hiç kimseyle dargın kalmayacağız, farklı fikirlerin zenginlik olduğunu unutmayacağız. Yerel basınımızla iç içe olacağız, onlardan gelen her tür eleştiriyi yolumuzu aydınlatan bir kandil sayacağız. Biz bu yola çıkarken Allah’tan ilimize hayırlı olacaksa nasip etmesini istedik. Takdire, nasibe, hayra en temelden inanan insanlardanız. Ola ki aday olmamamız halinde Nusaybin için çalışmaya daha çok gayret göstererek çalışmaya devam edeceğiz. “Akademisyenlik hayatımda bunca yıllık tecrübe ve birikimlerimden aldığım özgüvenle bu başarıyı siyasi hayatımda da yakalayacağım inancıyla” öncelikle Nusaybin için hizmeti esas alarak Ak Parti milletvekili aday adaylığımı sizin aracılığınızla Nusaybin’deki hemşerilerimle paylaşmak istiyorum. İlçemiz yıllarca ihmal edilmiş ve gerçekten hizmet bekleyen, barış bekleyen, huzur bekleyen bir konumdadır. Tarihi İpek yolu üzerinde yer alan ilçemizin köklü bir tarihe sahip olması, Suriye ve Irak ile komşu olması, çağ çağ barajı ve Beyazsu’ya sahip olması büyük avantajlardır. Bir anlamda “doğuştan marka şehir” olarak tanımlayabiliriz. Bu avantajların bile yeterince değerlendirilmesi durumunda birçok köklü sorunlara çözüm getirilecektir
5) Nusaybin’deki İşsizlik sorununu çözmeği düşünüyor musunuz? Bu konuda devlet teşvikinin Nusaybin’e herhangi bir yararının olabileceğine inanıyor musunuz?
İşsizliğe, var olan sistem içinde çözüm üretmek gerek.. Düşüncem, inacım şu: "devletten beklemek" zihniyetini bir kenara bırakmak ve sivil oluşumları canlandırmak gerekli. İnsanların kendisi üretip pazarını da kendisinin bulacağı bir örgütlenmeye yöneltilmesi zor olmaz diye düşünüyorum. Bilişim sektörü en iyi gelir getiren alanlardan biridir ve gençlerimizi bilişim konusunda yetiştireceğiz... Bir de var olan iş sahalarında ne gibi hantallıklar mevcuttur onları irdeleyeceğiz. Bunu bilip sistemin elverdiği şekilde bu hantallığı en aza indirgeyip daha çok insana ekmek kapısı olmayı sağlayıcı yollar arayacağız. Örneğin hemen yanı başımızdaki Nusaybin Sınır kapısı iyi bir ekmek kapısıdır ve bu sorunun çözülmesi gerekir. Habur Sınır Kapısı ile birlikte yeni açılacak Nusaybin Sınır Kapısı sayesinde Nusaybin’imiz Ortadoğu’ya açılan çok önemli bir ticaret kapısı olacak. GAP projesi tamamlandığında çok yeni istihdam alanlarının devreye gireceğini düşünüyorum. Zaten hükümetin GAP Eylem planı 2013 yılına kadar tamamlanacak ve umut verici gelişmeler olacaktır. Yörede turizmin canlanması, uzmanlık alanımız olan seracılık ve çiçekçilik konularında hibe projelerin alınması için mutlaka işin takipçisi olacağız. En önemlisi güven ortamının oluşturulması ve iş adamlarımızın yörede yatırım yapması için vesile olacağız inşallah.
6) Nusaybin halkına iletmek istediğiniz herhangi bir mesajınız var mıdır?
Son olarak Değerli hemşerilerime iletmek istediğim birkaç önemli husus daha vardır: Kendimi tanıyan ve hayalperest olmayan biriyim.. Hissettiğim, önemsediğim bir yol var önümüzde. Kimi zaman hayırlı rüyalar, kimi zaman büyüklerimiz ve kimi zaman içimizdeki hizmet aşkı bizi bu yola sürükledi diyebilirim. Bir düşünürün güzel bir sözü vardır: “Yeis mani_i her kemaldir”. Yani bütün güzelliklerin önünü ümitsizlik keser demektedir. Hepimiz biliyoruz ki “güneş doğudan doğar” ve ben de diyorum ki “Güneş artık Umutlardan doğacaktır”. Nusaybin ilçemiz tarih boyunca kendi bağrından nerdeyse hiç milletvekili çıkartamamıştır. Biz de bu eksikliği ve boşluğu hissederek ilçemiz adına aday adayı olmayı bir görev addettik. Mardin’in 2.büyük ilçesi olan Nusaybin’imizin de artık bir milletvekili olması gerektiğine inanıyoruz. Ben bir Üniversite hocası olarak artık şuna inanıyorum: “Siyaset ilminde de akademisyen kimliklerin daha fazla ön plana gelme zamanları gelmiştir”. Yarınlara ümitle bakabiliyorsak, yarınlardan bir şeyler bekliyorsak dürüst, çalışkan ve gayretli akademisyenlerin daha çok parlamentoya girmesi gerektiğini düşünmekteyim.
Doç.Dr. Hasan AKAN Kimdir?
1972 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini aynı ilçede tamamladı. Bitlis Erkek Öğretmen Lisesini ikincilikle bitirdi. 1989 yılında ODTÜ Biyoloji Öğretmenliği bölümünü kazandı. ODTÜ’de şeref listesine girdi. 1993 yılında Botanik
asistanı olarak Kütahya Dumlupınar Üniversitesinde göreve başladı. 1995 yılında Yüksek lisans tezini Dumlupınar Üniversitesinde tamamladı. Kütahya’nın dağlarındaki çiçekleri araştırmakla başladı bu mesleğe. “Kütahya’nın anıt ağaçları” isimli kitabın yazarlığını da yaptı. 1995 yılında doktora sınavını kazandı. Doktora tezini Gazi Üniversitesinde botanik konusunda yaptı. 2001 yılında Harran Üniversitesinde “Yrd.Doç.Dr.” olarak göreve başladı. 2006 yılında botanik alanında “Doç.Dr.” oldu. “Şanlıurfa’nın nadide çiçekleri”, “Şanlıurfa’nın egzotik ağaç ve çalıları” ile “Tabiat Varlıklarıyla Urfa” isimli kitaplarının yanı sıra uzmanlık alanında 100’den fazla bilimsel çalışması yayımlandı. Eko-turizme olan merakı nedeniyle 2008 yılında “Profesyonel Turist Rehberi” oldu. Aynı zamanda “Şanlıurfa Turist Rehberleri Derneği (ŞURED)” başkanlığını ve Türkiye Turist Rehberleri Birliği (TUREB)’nin genel başkan yardımcılığı görevlerini yürüttü.
Sivas, Diyarbakır, Gaziantep, Van ve Urfa’dan keşfettiği, bilim dünyasına kazandırdığı bir çok yeni bitki türleri vardır.
TÜBİTAK, TEMA ve Üniversitelerin araştırma fonlarıyla Doğa, çevre ve bitkiler konusunda çok sayıda proje ve araştırmalar yürüttü. Ayrıca, yerel televizyonlar için “Kütahya orman belgesi” ve “Anıt Ağaçlar Belgesi “ hususlarında da program yapımcılığı ve sunuculuğu yaptı. Bunun yanı sıra; Yerel televizyonlarda “Gerçeklerin Aynası”, “Ramazan Konuğu” ve “Adım Adım İlçelerimiz” isimli programların sunuculuğunu üstlendi.
Halen Harran Üniversitesinde Botanik Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmaktadır. TÜBİTAK burslarıyla Amerika, Viyana, Fransa ve Güney Kore’de uzmanlık alanıyla ilgili olarak araştırmalarda bulundu. Evli ve iki çocuk babası olup, iyi derecede İngilizce, Kürtçe ve orta derecede Arapça bilmektedir. Ailesi hala Nusaybin’de ikamet etmekte ve sık sık memleketi ziyaret etmekte olup, Mardin’in sorunlarını yakından takip etmektedir. / Nusaybinim.com