Barış Gelecek(miş) Azizim!

Barış, demokrasi, özgürlük nerede…
Sandıktan çıkan halkın sesi neden susturuluyor…
Halkı inandırmaya çalıştığınız Barış Süreciniz ne oldu…
Evet, sizler dibe vuruyorsunuz, battıkça batıyorsunuz bu halkı, karanlığın içine gömüp, aydınlık yaşamdan mahrum bırakıyorsunuz bu halkı.
Sizler ki Kürt halkını kana boğmaktan yorulmayan caniler…
Sizler ki faili sözde meçhullerin gerçek bellileri...
Sizler ki ellerinde gencecik uğurların, ceylanların KANI bulunan KATİLLER.
Dün olduğu gibi bugün de kana doymak bilmediniz, bilmiyorsunuz...
Sizler ki geçmişte atalarımıza yaptığınız akıl almaz işkenceleri bu güne taşımaya çalışan caniler…
Sokaklarımızı kan gölüne çevirdiniz, şehirlerimizi kirlettiniz.        
Geçmişte olduğu gibi tekrar başlatılıyor her şey…  Her an yine kim vuruldu, kim tarafından öldürüldü demeler başlandı. Her gece çatışma; silah sesleri, ses bombaları, biber gazı… Çatışmalar boyut atladı. Eskiden taşlara karşı biber gazı, tazyikli su vardı. Şimdiyse kurşunlar havada uçuşuyor, kime ne zaman nerede denk geleceğini bilemediğimiz kurşunlar, seslerimizi, gülüşlerimizi susturan bu halkı düşman sayanların kurşunları. Kanlı ellerinizi çekin bizlerin üzerinden.  Haince kurduğunuz adi planlarınıza alet etmeyin biz gençleri.
21. yüzyılda etnik, dini, milli bahanelerle insanları öldürmekten, savaşmaktan, bombalar patlatmaktan, gencecik insanların yaşamlarına son vermekten vazgeçin. Kendi menfaatleriniz çerçevesinde dönen düşüncelerinizi bu halktan uzak tutun.
Bu halk ki özgürlüğe, demokrasiye hasret kalmış…
Hukuk, adalet peşinde koşup, savaşan…
Yaşananlardan ders çıkarmak yerine bu memleketin kıymetini bilmeyerek yapılan her davranış, bizi bu tür kaotik ortamlara sürükleyeceğini iddia etmeye devam edenler oldukça vay halimize, vay bu ülkenin haline…
“The Philosophy of History” kitabından bir alıntı sizlerle paylaşmak istiyorum;
“Tarih, aslında, insanlığın ‘suçlarının, çılgınlıklarının ve felaketlerinin’ kaydından pek fazla bir şey değildir; ama tecrübenin bize öğrettiği odur ki, halklar ve devletler tarihten asla hiçbir şey öğrenmemişlerdir...”
Şu günlerde yaşadıklarımız Hegel’in yazmış olduklarını kanıtlar niteliktedir.
Kelimeler tıkansa da boğazımda yazılmalı Hegel haklı olsa da