Emekçi, Zam, 1 Mayıs

Geçmişten günümüze kadar hep çok tartışıldı, çok konuşuldu. Böyle devam ederse sanırım daha da konuşulup, tartılaşacak. 1 Mayıs geçti fakat bakanların o güven dolu sözleri havda asılı kaldı. Vatandaşların ceplerinden çıkan zamlara ve vergilere gelince baya bir elini açık tutuyor devlet. Zannımca geçmişte olduğu gibi günümüzde de idariciler duyarsızlıklarını devam ettirmektedirler. Fakat geçmişten günümüze kadar tüketimde %40’lara varan fahiş zamlar yapılırken işçiye, emekçiye %3, %4 zam yapmaya çalışan bir hükümet maalesef. Mantığım algılamakta zorluk çekiyorum.

Geçmişten günümüze 1 Mayıs kutlamalarında bu duyarsız idaricilere emekçiler seslerini duyurmaya çalışılmaktadır. 14 Temmuz-21 Temmuz 1889'da toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü " olarak kutlanmasına karar verilmiş.
Mesela Osmanlı Devleti döneminde ise işçi örgütlenmesinin en gelişmiş olduğu yer olan Selanik'te, 1911 yılında tütün, liman ve pamuk işçileri tarafından 1 Mayıs gösterisi düzenlenmiştir. Ne İmparatorluklar ne devletler yıkıldı, düzenler değişti ama 1 Mayıs kutlamaları hep aynı kaldı. Yani 1Mayıs geçmişten beri dünyanın vazgeçilmezi olmuş.
Geçmişten günümüze her sene kutlanan daha doğrusu kutlanmaya çalışılan fakat her seferinde tatsız olaylarla son bulan 1 Mayıs kutlamaları yine gölgelendi. Huzursuzluk yaratmak isteyen kişilerin yaptığı provokasyonlar bu sene diğer senelere nazaran pek işe yaramasa da bazı bölgelerde tatsız olaylara neden oldu. Bu tatsız olaylar basında güzel görüntülerin önüne geçti.
   Görüntüleri izlerken hem çelişkilerle karşılaştım hem de çok güzel olduğunu düşündüğüm ayrıntılar gözüme çarptı. Çelişkiden kastım hem karada hem de havada güvenlik son safhada iken nasıl oluyor da sayıları 50’yi bulan bir maskeli grup etrafı savaş alanına çevirebiliyor. Çok merak ediyorum maskeli grup nasıl oluyor da rahatça bunları yapabiliyor. Tabi her zamanki gibi TV’de çok konuşuldu bu arbede. 1 Mayısın renk cümbüşünü gölgelemek istediler.
Güzel olan görüntülerse farklı gruplar, farklı partiler, farklı takımlar, farklı dinler iç içeydi. Hepsi yan yana hepsi özgürce değilse de özgürlük için umut oldular.
Ben o görüntülerde Türkiye Cumhuriyeti devletinin değil Türkiye’de yaşayan halkın geleceğe umut vaat ettiğini gördüm. Daha birkaç sene evvel ölümlerle, tatsız olaylarla, huzursuzluklarla son bulurken 1 Mayıs kutlamaları, bugün her dinden, mezhepten, ırktan, dilden, renkten insanlar alandaydı. Hatta sosyal paylaşım sitelerinde türbanlısı türbansızı, bıyıklısı bıyıksızı, sakallısı sakalsızı birçok kitleden birleşip Antikapitalist Müslüman Gençler adı altında büyük bir kitle de alanlardaydı ilk defa.
Farklı ideolojiler kendi düşüncelerini “Türkçe, Zazaca, Kürtçe ve Arapça “ kendi ana dillerinde özgürce olmasa da özgürlük için haykırdılar... Bence renklerin birbiriyle harmanlanmış halini anımsatan görüntüler çıktı ortaya.

  Yaşadığımız ülkenin yargıdan yasamaya, sağlıktan eğitime, basından toplumun tüm kaldıraçlarında kendi dinamiklerini empoze ettiren bir iktidar. Her türlü hak arama talebinin suç sayıldığı bir düzen... Ötekileştirilmiş, birbirinden farklı kutuplara itilmiş, adeta düşmanlaştırılmış bir toplumken 1 MAYIS görüntülerinde de alanlardaki halkın başkaldırışını, otoriteye karşı düşüncelerini özgürce ifade etme isteğini gördüm.

  Din, dil, ırk, mezhep, inanç, renk ayrımına, faşizme karşı insanca yaşam için, emeğin örgütlü gücü için, demokratik hak ve özgürlükler için, özgürlüğün, eşitliğin, kardeşliğin, barışın gerçekleşmesi için yaşasın 1 Mayıs, yaşasın işçinin emekçinin bayramı.
  Tek dileğim her sene 1 Mayısın sorunsuz, olaysız, copsuz, biber gazsız, taşsız ve KAN’ sız olmasıdır.