Modern Cahiliye


İslam dininin ferasetli halifesi Hz. Ömer (r.a.) bir sözünde “İslam’da cahiliyeyi bilmeyenler türeyince, İslam’ın düğümleri teker teker çözülür” der. Kadim söz adeta bugünün esrarengiz hastalığına hem işaretin hem de tanının ta kendisidir. Cahiliye kavramının semantik tahlilini ve tarihsel bağlamlarını çözmekte aciz kalanlar, cahiliye yaftasını hep Ebu Cehil’e ve onun ardıllarına hasrederler. Sanki cahil denilince bir tek o ve ardılları, cahiliye denilince de onların karanlık çağı akla gelmelidir. Oysa durum hiç de bundan ibaret olacak kadar dar çerçeveli değildir.
Doğrudur cahiliye denilince ilk akla gelen; ilahi kanunların, Allah’tan vahiy alan bir peygamberin ve vahyin ilkelerine dayanan mukaddes bir kitabın bulunmadığı devre denilir ama iş bununla sınırlı kalmamaktadır. Zira İslam peygamberinin dizleri dibinde yetişen sahabelerinden birinin arkadaşına “siyahın oğlu” demesine karşılık, “sende cahiliyeden izler kalmıştır” demesi bu teşhisin en temel kanıtıdır. Nebevi sözün muhtevasından ve onun dirayetli halifesinin öngörüsünden anlaşılan o ki, harici cahiliyenin bir de dahili versiyonu bulunmaktadır ki bu, dahili cahiliye ideolojisi müntesiplerinin bu dine verdikleri zarar,  harici düşmanların verdiği zarardan çok daha büyüktür.
Kuran muhtevasına baktığımızda bu kavram bazen; Allah’ın gücünü ve kudretini sınırlamayı kasdetme manasında “Zannu’l-Cahiliyye”, bazen insanlar arasında mutlak adaleti gözetmeyen bir hukuk sistemi anlamında “Hükmü’l-Cahiliyye”, bazen kadının sosyal hayatta olanca bir tutumla bedenini sergileyerek dişiliğini öne çıkarması “Teberrucü’l-Cahiliyye” ve bazen de aklıyla değil, hisleriyle hareket eden kimselerin tavrı anlamında “Hamiyyetü’l-Cahiliyye”  tarzında kullanılır.
Kuran teorisinin betimlediği bu gerçeği realite de desteklemektedir. Bugün dünya ölçeğinde ilahi hakimiyete tecavüz temeli üzerine kurulmuş olan cahiliye ölmemiş, aksine parlatılmış bir tarzda yaşatılmaktadır. Bizim anlatmaya çalıştığımız modern cahiliyet tezi, teorik bilgiden ziyade pratiği ön plana çıkaran bir neticedir. Bu çıkarsamadan cahiliyenin kapsam alanına sadece İslam dışı akımların değil kendilerini temsilsiz bir teslimiyetle İslam’a nisbet eden toplumların da dahil olduğu aşikardır. Ki asıl anlatmak istediğimiz özünden yoksun modern Müslüman cahiliyye taifesi de budur aslında. Bu cahiliye taifesine mensubiyetinden bihaber olanlar Allah’a rağmen kendi kişisel kaprislerinden kaynaklanan egolarının hakimiyetine karşı, onlar, tepkide bulunma reflekslerini de yitirmiş bulunmaktadırlar. Bu tipler ne Allah’tan başkasına uluhiyet verdikleri ve ne de Allah’tan başkasına kulluk ettikleri için değil, hayat pratiğinde tek Allah’a kulluğu sistem ve hayat standartlarında kabul etmedikleri için cahiliye kapsamında yer alıyorlar.
Söylemde dillendirmeye cesaret etmeseler de eylemlerinde dini verilerin uygulama alanını öteye erteleyenler, kadim kültürleri ile dini ilkeler arasında bocalanıp duranlar, İslam’ın en özgür sedası olan “Allah-u Ekber ” ile Allah ile kul arasını açanlar,  harici bedbahtların dini mukaddesata karşı saldırı hakaretlerine özgürlük abası altında sessiz kalanlar, haksızın hak ettiği cezayı masuma kesenler, İslam adına İslam’ın anayasal ilkelerini çiğneyenler, sözde Müslüman’ın cürümlerini İslam’a mal edenler, din adına konuşurken Allah yokmuş gibi konuşanlar, resmi dini söylemin kisvesi altında muktedir olana şirin görünmek için, Allah’ı karşısına alma cüretinde bulunanlar, afaki söylemlerle halklarının dini hassasiyetlerini yaşanılmaz ilkel gelenek olarak telakki edenler, İsrail oğulları gibi kurtuluşu düşmanın dinine sarılmakta arayanlar, din kılıcıyla vurup dinsizlik kanı akıtanlar, İslam’ın ilkeleri ile beşeri ideolojilerin argümanları arasında seçim yapmakta kararsız olanlar, şans getirsin diye abdestli çekiliş yapanlar,  bereketli olsun diye besmele ile faiz parasını sayanlar, mahremiyetin kudsiyetini ayakları altına alan evlatlarının başını okşarken maşallah manken gibi deyip kutsayanların tamamı bu modern cahiliye taifesine birer üyedirler.
Rabbim özünden tökezleyip fıtrat rotasının şarampolüne yuvarlanıp, İslam’ın müslümanın eli ve diliyle düğüm düğüm çözülmeye müsebbip olanlardan beri kılsın.