GÜNDEM Haber Girişi : 17 Haziran 2010 16:29

Regaip Kandiliniz Mübarek Olsun

Regaip Kandiliniz Mübarek Olsun
Regaip Kandili nedeniyle Nusaybin Müftüsü İhsan Açık bir mesaj yayınladı. Müftü Açıkın mesajı şöyle;
Regaip Kandili nedeniyle Nusaybin Müftüsü İhsan Açık bir mesaj yayınladı. Müftü Açık’ın mesajı şöyle;
“Bu akşam (17 Haziran 2010 Perşembe), Perşembe gününü Cuma’ya bağlayan gece Reğâib Kandili’ni idrak ediyoruz. Kültürümüzde “Üç Aylar” denilen ve Regaib, Mirac, Berat Kandilleri ile Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı gibi Müslümanlar için tövbe etmenin, affın, manevi arınmanın ve kendini yenilemenin habercisi olan mübarek gün ve geceleriyle bereketli bir maneviyat mevsimine girmiş bulunmaktayız. Zaman hızla akıp geçiyor ve bizler dünyevi/maddi şeylerin peşinde koşuştururken kendimizle baş başa kalmayı, yapıp ettiklerimizi hikmet terazisinde tartmayı ve kendi kalıcı geleceğimizi düşünmeyi çoğu kez ihmal ediyoruz. Günün belli zaman dilimlerinde kılınan namazdan Kur’an okumaya, oruçtan bir lahza olsun tefekkürün ibadet sayılmasına kadar, Yüce Dinimizin emir ve prensiplerinin temel amacı da zaten bizleri kendimizi ve Yaratanımızı tanımaya ve hayatımızı böyle bir bütüncül kavrayış içinde anlamlı ve verimli kılmaya yöneltmektir. Üç ayları, mübarek gün ve geceleri de bu çerçevede değerlendirmemiz, bunları Yüce Rabbimiz tarafından bizlere lütfedilen asla dönüş, manevi diriliş ve yükseliş fırsatları olarak görmemiz gerekir. Üç ayların manevi iklimine girildiği müjdesini taşıyan Regaib Kandilinde Cenab-ı Hak’ka yürekten yöneliş ve yakarışın, günahlardan arınmanın, kendimizi bulma ve bilmenin, nefsimizin yanıltıcı arzularından uzaklaşmanın imkanını yakalarız. Bu gecede Rabbimizle, yakınlarımızla ve çevremizle bağlarımızı yeniden gözden geçirir, bu vesileyle olgun dindarlığın iman-ibadet-ahlak bütünlüğünü sağlamaktan geçtiğini bir kez daha hatırlarız; doğruluk ve dürüstlüğün, paylaşımın, hak ve hukuka riayetin, barış içinde yaşamanın, kutsala saygının insani erdemler bağlamında ulaşılabilecek en üstün değerler olduğunu hissederek ahlakımızı bu erdemlerle donatma irademizi yenileriz.
 Üzülerek belirtmeliyim ki, üç aylara yine, dünyada ve yakın çevremizde yaşanan savaşın, şiddet ve terörün, sonu gelmeyen kin ve ihtirasın, düşmanlık ve ayırımcılığın iyice tırmandığı, bütün bunların vicdan sahiplerini umutsuzluk ve karamsarlığa sürüklediği bir ortamda giriyoruz. Kur’an-ı Kerim’de “İnsanların kendi elleriyle yaptıkları yüzünden karada ve denizde bozgun çıktı. Yaptıklarının bir kısmını bedelini Allah onlara tattırmaktadır ki vazgeçsinler!” (Rum, 41) mealindeki ilahi tespit, kötülüğü önlemenin, iyiliği egemen kılmanın insanlara ait bir sorumluluk olduğunu açıkça vurgulamaktadır. Ne var ki, bilim ve teknolojide baş döndürücü bir ilerleme kaydeden insanlık, manevi ve ahlaki alanda ciddi bir aşınma ve gerileme yaşamakta ve bunun olumsuz sonuçları da bireysel ve toplumsal boyutta, bölgesel ve küresel ölçekte her geçen gün daha yakından hissedilmektedir. Günümüzde küresel ısınma ve kirlenme, ormanların ve doğal çevrenin yok edilmesi, çarpık şehirleşme gibi pek çok çevre sorunun, dünyanın her tarafında can almaya devam eden savaş, şiddet ve terör belasının, insanlara din ve inançları, renk ve cinsiyetleri, bölge ve kültürleri sebebiyle uygulanan ayırımcılığın, cinsel istismarın, yapılan hak ihlallerinin, karşılıklı saygı ve anlayışın yerini, ötekinin düşünce ve davranışı üzerinde tahakkümün almasının temelinde bir dizi manevi ve ahlaki çürümenin bulunmadığını kim söyleyebilir ?
 Bu durum karşısında, Müslümanlar olarak, iyilik ve kurtuluş arayışımızı sadece kendimizle sınırlı tutmak yerine gücümüzün yettiğince herkes için hayır ve rahmet kaynağı olmaya, karşı karşıya olduğumuz ağır insani ve ahlakî problemlere çare üretmeye, İslam’ın rahmet çağrısını öz hayatımızda örneklendirerek bütün insanlara götürmeye çalışmalıyız. Kandilinin bizlere sunduğu durup derinlemesine düşünme fırsatını kullanarak fert, ülke ve dünya ölçeğinde durum değerlendirmesi yapmalı, bütün insanlığa ve Yüce Yaratanımıza karşı ödevlerimizi tekrar hatırlamalıyız. Bir ibadet şuuru içinde ülkemizin hem maddi hem manevi imarı için bütün gücümüzle çalışmalı, kalp kırmaktan kaçınmalı, elimizi ve gönlümüzü uzanabileceğimiz herkese açmalı, ihtiraslarımızı dizginleyip küçük menfaat çekişmelerinden uzak durmalı, kardeşlik ve beraberliğimizi güçlendirmeye, birlik ve beraberliğimizi korumaya, insani ve ahlaki meziyetlerin yeniden yeşermesine gayret göstermeliyiz. Reğaibi ve üç ayları gerçek anlamda değerlendirmek de ancak bu yolla mümkün olur.
Bu duygu ve düşüncelerle Regaib Kandilinizi tebrik ediyor, bu gecenin Milletimizin ve İslam aleminin birlik ve dirliğine, insanlığın hidayet, barış ve huzuruna vesile olmasını niyaz ediyorum". / Nusaybinim.com