Nusaybin’de İsrail’in vahşeti kınandı, Gazze’ye destek açıklaması yapıldı

Açıklama

Memur Sen’e bağlı Eğitim Bir Sen Nusaybin temsilciliği öncülüğünde yapılan basın açıklamasında, İsrail’in Gazze halkına yönelik yaptığı katliamlar kınandı. Basın açıklamasının sonunda Gazze’de hayatını kaybeden yaklaşık 10 bin kişi için dua edildi.

 

Tarihi Zeynel Abidin Camii ve Külliyesinde düzenlenen basın açıklamasına Memur Sen Mardin İl başkanı Abdulselam Demir, AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Latif Özel, Hüda Par İlçe Başkanı Turan İş, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

 

Basın açıklamasına; “Nusaybin’den Gazze’ye selam, direnişe devam diye haykırıyoruz” sözleriyle başlayan Eğitim Bir Sen Nusaybin Temsilcisi Mehmet Şefak Kavak, bugün tarihin en büyük yıkım ve soykırımlarından birine şahit olduğumuzu ifade etti.

 

“Gazze gözlerimizin önünde katlediliyor” diyen Kavak açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Bebeklerin, çocukların parçalanmış bedenleri yüreğimizi yakıyor. Aslında sadece bugün değil, 75 yıldır bitmeyen bir katliam yaşanıyor. Mescid-i Aksa’nın mahremiyeti 1948’den beri çiğneniyor. Barış şehri olan Kudüs 75 yıldır mahzun. Yerleşimci çeteler her gün Filistinlilerin evlerini, mallarını gasp ediyor. 16 yıldır boykot altındaki Gazze’de iki buçuk milyon insan zindan hayatı yaşıyor ama Filistin’de sarsılmayan, yıkılmayan bir iman, bir direniş var.
Şu bilinmelidir ki Filistinlilerin direnişi meşru müdafaadır.
Son günlerde yaşanan olaylardan Filistinlileri sorumlu tutmaya çalışanların asıl sorumluları 1898 yılında toplanan Siyonist Kongre’de aranması gerekmektedir. “Eğer dünya terörist arıyorsa İsrail’e, suçlu arıyorsa işgalcilere, suç ortağı arıyorsa emperyalistlere baksın! Katil de orada, terörist de, terörizm de. Bu katil sürüsü, 8 milyon Filistinliyi yurtlarından çıkarmış, evlerine, topraklarına el koymuş, namuslarını, haysiyetlerini hedef almıştır. Filistinlilerin direnişi suç değil, onurlu bir duruş ve meşru müdafaadır. Onlar emperyalizme, siyonizme çıplak elleriyle direnen kahramanlardır.” 
Gazze’de iki buçuk milyon kişi açlığa mahkûm edildiğinde,  her gün siviller savaş uçaklarıyla katledildiğinde, camileri, okulları, hastaneleri bombalandığında  Filistin bu vahşetten kurtarılamadı.
“Andolsun! Bu vahşi savaşı başlatanlar elbet bir gün yenileceklerdir.Barış ve huzurun tek yolu, işgalin sona ermesi, işgalcilerin defolup gitmesidir. Filistin halkının soykırıma karşı kendisini savunma hakkı meşrudur ve sorgulanamaz. Bu mücadele, evini, yurdunu, namusunu, ailesini, kutsalını koruma mücadelesidir. Bugün, Kur’an’ın ifadesiyle Furkan Günü’dür. Filistin direnişini amasız, fakatsız desteklemek insan olmanın gereğidir. Filistin direnişini savunmak bir haysiyet meselesidir, adamlık meselesidir. 

Zaman Kudüs zamanı, gün direniş günüdür. Kudüs için, Aksa için ayaktayız! Her ilden, her meydandan haykıracağız. Barış için, siyonizmin yenilmesi için inancı büyüteceğiz, duayı yükselteceğiz. Gün, bugündür. Gücümüz neye yetiyorsa onu yapacağız. İsrail muhiplerinin kirli propaganda ağı çalışıyor. Yalan haberlerle, dezenformasyonla, algı operasyonlarıyla direnişi karalıyor, soykırımı meşrulaştırıyorlar. Biz de hakikatin sesi olmak için çalışacağız. Kardeşlerimizin sesini duyuracak, soykırımı haykıracak, dünyayı ayağa kaldıracağız” 
Bugün İslam ülkeleri bir an önce uyku modundan çıkmalıdır.
“Söylenecek çok şey var ama artık sözün tükendiği yerdeyiz. Birleşmiş Milletler, İsrail’e yönelik kararları uygulamalı, bebek katili siyonistler Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalı, uluslararası toplum ve İslam ülkeleri uyku modundan çıkmalı, İslam İşbirliği Teşkilatı kuruluş gerekçesi gereği hareket etmeli ve bir an önce toplanıp tepki koymalıdır. İşgal bitmeli, başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kurulmalıdır. Kardeş Filistin halkının işgale karşı direnişini selamlıyor, dünyanın farklı ülkelerinde Filistin’e destek veren milyonları selamlıyoruz.” Yaşasın özgür Filistin, kahrolsun katil İsrail!
Katılımlarından dolayı bütün sivil toplum kuruluşlarına ve Nusaybin halkımıza teşekkür ediyoruz.”

 

Basın açıklaması, İlçe Müftüsü Hasan Yeşildal’ın yaptığı dua ile sona erdi.