Nusaybin Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Doğru, elektrik şirketi tarafından son bir haftada bölge geneli kırsal mahallelerde uygulanan düşük voltajlı ve elektrik kesintilerine tepki gösterdi.
18 Mart tarihinden itibaren elektrik şirketi tarafından yapılanının hukuksuz olduğunu kaydeden Doğrunun açıklaması şöyle:
Son beş gündür ilimizde DEDAŞın yaptığı hukuksuz, vurdumduymaz, tutumu neticesinde ekili alanlar kurumayla karşı karşıya. DEDAŞ 18 Marttan itibaren Nusaybin, Artuklu, Kızıltepe, Derik ve Mazıdağı ilçeleri ve köylerde bölge halkının önemli bir kesimini olumsuz yönde etkileyen elektrik kesintilerine başlamıştır. Yaptığımız bütün girişimler DEDAŞta ya muhatap bulamayışımız veya lakayt tutumlarından dolayı sonuçsuz kalmıştır. DEDAŞ sadece elektrik borcu olan ve olmayan, çiftçilik yapan veya yapmayan Mardin ova kesiminde yaşayan tüm halkı elektriksiz bırakarak cezalandırıyor. Dört ilçeye günde sadece 3 saat elektrik veriliyor. Geri kalan 21 saatte ise elektrik kesintisi yaşanmaktadır.
Çiftçiler arazilerini sulayamıyor ve ürünün büyük bir suya ihtiyaç duyduğu bu mevsimde her sene olduğu gibi bu sene de DEDAŞ bilinçli olarak bu elektrik kesintilerini yapıyor. Büyük bir vicdansızlıkla baş başayız. Çiftçi paramı ödedim diye benim elektriğimi niye kesiyorsun dediğinde DEDAŞ niye senin komşun, akraban borcunu ödemiyor onlarda ödesin o zaman elektriğinizi serbest bırakacağız diyor. Diğer bir yandan DEDAŞa borcu olan çiftçilerin hesaplarına bloke konulması Resmi Gazetede yayımlanmıştı. Ama DEDAŞ borcu olan veya olmayan çiftçinin hesaplarına bloke koyduruyor. Çiftçi hesaplarında bloke kaldırılması 3 ay sürüyor ve bu süre zarfında çiftçiye hayali bir fatura çıkarılıyor ve çiftçi tekrar borçlu duruma düşüyor. Bu hayali faturaları sorduğumuzda kaçak kullanım bedeli denilmektedir. İspat edin denildiğinde ise sistem böyle gösteriyor deniliyor. DEDAŞ medyada kendini mağdur, çiftçiyi ise hırsız ilan ediyor. Asıl hırsız çiftçinin alın terine göz koyandır. DEDAŞın yetkilileri ise çiftçi ile uzlaşmadan yana olmadığından çiftçilerde ciddi bir izlenim oluşmuş durumda. Çiftçi DEDAŞla uzlaşmak, borcunu ödemek istiyor ama Dedaşın anlaşmaya niyeti yoktur. Çiftçi borcuna olan faizin silinmesini ve hayali faturaların ortadan kaldırılmasını ve anaparanın çiftçilerin ödeyebileceği şekilde taksitlendirilmesini istiyor. Yüksek girdi maliyetlerinin altında zar zor geçinen çiftçilerimize reva görülen bu zulmü kınıyorum ve başta iktidar partisi yetkilileri ve ilgili bakanlıkları, muhalefet partilerini bu konuya duyarlı olmaya ve çözüm odaklı çalışmaya davet ediyor ve bölgeyi esir alan bu şirketi bir an önce denetlemeye davet ediyorum. Tüm çiftçiler adına yeter artık diyorum"